Türkiye… Coğrafyası, tarihi ve kültürel zenginliğiyle her zaman göz dolduran bir ülke. Ama bir yandan da modern yaşamın temel gereksinimlerini karşılamak, bir birey olarak var olabilmek, adeta çöldeki bir serap kadar zor hale geliyor. İş, sağlık, eğitim, barınma… Her biri ayrı bir mücadele alanı.

İş bulmak kolay değil; bulsak bile çalışma koşulları çoğu zaman insan onurunu zorlayan bir tablo sergiliyor. Gençler gelecek umudunu yurtdışına bakarak kaybediyor. Emek, hak ettiği karşılığı görmüyor; meslek sahibi olmak ise çoğu zaman uzun bir yolculuğun başlangıcı olarak kalıyor.

Eğitim sistemine bakıldığında tablo daha da karmaşık. Fırsat eşitliği hâlâ hayal; imkânları sınırlı bölgelerde yetişen gençlerin potansiyelleri çoğu zaman görünmez kalıyor. Üniversiteye girebilmek, kariyer yapmak, hayatını kendi istediği şekilde kurabilmek, çölde su aramak gibi imkânsız bir arayışa dönüşüyor.

Barınma ise ayrı bir çile. Kiralar hızla artıyor, ev sahibi olabilmek ise bir hayal. İnsanlar uzun yıllar biriktirdiği parayı yine de bir daireye sığdıramıyor; kentler büyüyor ama yaşam alanları daralıyor, mahalleler ve mahalle kültürü yok oluyor.

Sağlık hizmetleri, ulaşım ve diğer temel hizmetlerdeki aksaklıklar, yaşamı daha da zorlaştırıyor. İnsanlar, resmi işlemler için kilometrelerce yol kat etmek, uzun kuyruklarda saatlerce beklemek zorunda kalıyor. Modern yaşamın nimetleri, adeta bir lüks haline gelmiş durumda.

Türkiye bir ülke… Ama yaşam koşulları öyle bir hale gelmiş ki, sıradan bir vatandaş için her gün yeni bir mücadele, her an yeni bir sınav anlamına geliyor. Çölde su aramak gibi; bazen suyun nerede olduğunu bile bilmeden, sadece umudunu kaybetmeden yola devam etmekten başka çare kalmıyor.

Belki de esas mesele, sadece kaynakların yetersizliği değil; yönetim ve sistem eksiklikleriyle birleşen bu zorlukların, vatandaşın yaşam hakkını olumsuz etkilemesi. Bir ülke olabiliriz, ama vatandaşın yaşama hakkını, refahını sağlayamazsak, bu ülkenin adı sadece bir coğrafya olarak kalır.

Türkiye’nin geleceği, çölde su arayanların azmi kadar güçlü olursa, belki bir gün bu çöl, verimli bir vaha haline gelir. Ama o güne kadar, yaşam koşulları hâlâ birçok insan için bir mücadele alanı olmaya devam edecek.