Otizm Bir Hastalık Değil Farkındalık

ÖZEL HABER:AYLİN YILMAZ Genellikle ilk  1 yaşta başlayan ve hayat boyu devam eden, kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde ifade edilen gelişimsel bir bozukluk olan Otizm halk arasında hastalık olarak tanımlansa da Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi eğitmeni Mine Baylav gazetemize açıklamalarda bulundu. İşte detaylar… ELAZIĞ OTİZM HAKKINDA YETERLİ BİLİNCE SAHİP DEĞİL Elazığlıların otizm hakkında yeterli bilince sahip olmadığını  Elazığ Yuvamız Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’in de otizmli bireyler eğitim vermekte olan Mine Baylav,OTİZM hakkında bilgi verdi. Baylav; “Elazığ otizm hakkında yeterli bilince sahip değildir. Elazığ'da birçok aile çocuklarında anormal bir gelişim görmesine rağmen otizm hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığından ve çocuğa geç tanı konulmasından kaynaklı çocuğun eğitime de geç başlamasına sebep olabilmektedirler.” Dedi. Otizm'i beynin işleyişini ya da yapısını etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünüldüğünü , Otizm tanısı genellikle 1 yaş sonrasında konulabildiğini, Otizmli çocukların dış görünüşleri diğer çocuklardan farklı olmadığını,ancak davranışlarının farklı olduğunu söyledi. “GENETİK NEDENİN YANI SIRA ÇEVRESEL SEBEPLER DE OTİZM'İN GÖRÜŞMESİNDE ROL OYNAYABİLMEKTEDİR.” Baylav: “ Otizm'in neden oluştuğuna dair çeşitli araştırmalar yapılmakla birlikte kesin bir sonuca ulaşılmamıştır. Ailede benzer özellikle birinin olması otizm'in oluşmasında genetik olarak ele alınabilecek nedendir. Genetik nedenin yanı sıra çevresel sebepler de otizm'in görüşmesinde rol oynayabilmektedir.  Yeteriz beslenme, hava kirliliğinin artışı, tüketilen besinlerin içeriğinin değiştirilmesi, gelişim aşamalarında ekrana çok fazla maruz kalma gibi durumları çevresel sebeplerden sayabiliriz. Bunların yanı sıra annenin hamilelik sürecinde bazı ilaç kullanımları, alkol ve sigara tüketiminin olması, radyasyona maruziyet, yine hamilelik sürecinde kızamık, zattüre gibi enfeksiyonların görülmesi de otizm için risk faktörleridir.”Dedi ERKEN TANI ÖNEMLİ Otizm'de erken tanı ve eğitimin sürekliliği dikkat edilmesi gereken ve öneminin büyük olduğu bir durum olduğunun altını çizen Baylav; “Çocuğun gelişim süreci normalin dışında seyir gösteriyorsa eğer aile bunu ötelemeden önce bir çocuk psikiyatrına sonra da özel eğitime yönlenmelidirler. Otizm'li bireylerde göz teması kurmama, anormal sınırlı ve tekrarlayan davranışlar, sosyal iletişimde yetersizlik, farklı dil problemleri, ince ve kaba motor becerilerinde yaşıtlarına göre zayıflık gibi belirtiler ile karşılaşabilmekteyiz. ” Dedi. “ELAZIĞ OTİZM HAKKINDA YETERLİ BİLİNCE SAHİP DEĞİL” Baylav: “Elazığ otizm hakkında yeterli bilince sahip değildir. Elazığ'da birçok aile çocuklarında anormal bir gelişim görmesine rağmen otizm hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığından ve çocuğa geç tanı konulmasından kaynaklı çocuğun eğitime de geç başlamasına sebep olabilmektedirler. Ne aileler ne de toplum bu konuda yeterince bilinçli değiller ne yazık ki. Otizm'in son zamanlarda görülme oranının artmasıyla toplumun otizm'e bir aşinalığı bulunsa da bu yeterli düzeyde değildir. Çocuğu otizmli olan aileler de çocukta çeşitli problemler görseler dahi bu durumu kabul etmekte zorlanmaktadırlar. Çocuklarının dil problemlerinin çözülmesiyle otizm'in ortadan kalktığını düşünmektedirler. Fakat bu durum daha farklı süreçte ilerlemede he hayat boyu eğitim desteği önemli bir noktada durmaktadır.” Dedi. OTİZM HAKKINDA FARKINDALIK OLUŞTURULABİLİR Otizm hakkında farkındalık oluşturmanın mümkün ve faydalı olacağını dile getiren Baylav şu tavsiyeleri veridi: “Belediyelere bağlı kongre ve konferans merkezlerinde özel eğitim uzmanları çağırılarak bu konuda bilgilendirme yapılmalıdır. Otizmli bireyler ile normal gelişim gösteren bireyler mahallelerde bulunan sosyal alanlarda bir araya getirilerek sosyal etkileşimleri sağlanabilir. Normal gelişim gösteren çocuklarla çalışan öğretmenlere özel gereksinimli çocuklarla ilgili eğitim verilerek erken tanı ve doğru yönlendirmenin önü açılabilir. Reklam panoları, televizyon programları ve çeşitli sosyal mecralarda otizm konusuna doğru açılardan daha fazla değinilmektedir. Normal gelişim gösteren çocuklara da bu durum aktarılabilir. Okullarda her yaş düzeyindeki çocuklara otizm hakkında bilgilendirici çalışmalar yapılabilir. Çocuklara 1-3 yaş arası yılda bir defa aile sağlık ocaklarında görülme şartı konulabilir. Bu süreçte ailelere de çocuklarında görülebilecek durumlar detaylıca açıklanmalı ve gerekli psikolojik destek sistemi verilmelidir. Otizm'li bireylere sahip olan aileye devlet tarafından psikolojik destek uygulamaları sağlanmalıdır.” Dedi.