Elazığ’da 1 Ekim günü Elazığ Belediyesi Meclis toplantısı çıkışında Sözcü Gazetesi Bölge Temsilcisi Evren Demirdaş’a üç kişi tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin davada ilk duruşma bugün görüldü.
“Kasten adam yaralama” suçlamasıyla tutuklanan üç sanığın yargılandığı dosyada mahkeme, tüm sanıkların adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. İki sanığın yaşları küçük olması nedeniyle dosyaları Elazığ Çocuk Mahkemesi’nde, diğer sanığın dosyası ise Elazığ 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ele alındı. Çocuk Mahkemesi’ndeki davanın 20 Ocak 2026’ya, Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ise 13 Ocak 2026’ya ertelendiği bildirildi.
Duruşma sonrasında Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Serkan Gürtürk, basın mensupları adına yaptığı açıklamada, çıkan tahliye kararının basın camiasını derinden üzdüğünü söyledi. Gürtürk, olayın henüz tüm yönleriyle aydınlatılmadığını, azmettiricilerin ortaya çıkarılmadığını ve verilen kararın gazetecilere yönelik şiddet eylemlerini cesaretlendirebileceğini ifade etti.
Gürtürk, “Meslektaşımız Evren Demirdaş’a yönelik saldırının ardından başlayan süreçte, bugün adliye önünde bir araya gelerek dayanışmamızı göstermek istedik. Ancak mahkemenin tahliye kararı bizleri tatmin etmedi. Henüz olayın arka planı tam anlamıyla ortaya konulmamışken verilen bu karar, basın özgürlüğü açısından endişe vericidir. Gazetecilere yönelik saldırılar son dönemde artış gösteriyor. Bu durum bizleri kaygılandırıyor. Cemiyet olarak, meslektaşımızın ve basın özgürlüğünün sonuna kadar yanında olacağız” dedi.
Gazeteci Evren Demirdaş ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada, karardan büyük bir hayal kırıklığı yaşadığını belirterek, “Bu karar sadece şahsıma karşı değil, aynı zamanda gazetecilik mesleğine, halkın haber alma hakkına ve ifade özgürlüğüne karşı verilmiş bir karardır. Türkiye’de gazeteciler uzun süredir saldırılarla, tehditlerle ve baskılarla mücadele ediyor. Bu davada verilen tahliye kararı, gazetecilere yönelik saldırıların önünü açabilecek niteliktedir” ifadelerini kullandı.
Demirdaş, saldırının arkasındaki azmettiricilerin halen ortaya çıkarılmadığına dikkat çekerek, “Bu kişilerle hiçbir tanışıklığım yok. Ancak azmettirenlerle ilgili etkin bir araştırma yapılmadı. HTS kayıtlarına dahi bakılmadı, soruşturma süreci yüzeysel yürütüldü. Bugün tahliye edilen kişiler, adeta yaptıkları saldırının ödülünü almış oldular. Bu durum, Türkiye’de adalet sistemine olan güveni zedelemektedir” dedi.
Gazeteci Demirdaş, gazeteciliğin kamunun sesi olduğunu vurgulayarak, her türlü baskı ve tehdide rağmen geri adım atmayacağını ifade etti. “Bugün burada toplumun aynasını kırmak istediler. Ancak biz, halkın hakkını savunmaya, gerçekleri aktarmaya ve sessizlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Adaletin eninde sonunda tecelli edeceğine inanıyorum” dedi.
Elazığ’daki basın camiası, davanın takipçisi olacaklarını belirterek, hem meslektaş dayanışması hem de basın özgürlüğü açısından bu sürecin önemine dikkat çekti.
Dava, Ocak ayında yapılacak ikinci duruşmalarda yeniden ele alınacak.




