Elazığ Valiliği öncülüğünde başlatılan ve Elazığ Barosu’nun da aktif katkı sunduğu “Beyaz Ev Projesi” hakkında son günlerde sosyal medyada ve bazı basın mecralarında yer alan mesnetsiz iddialara ilişkin Elazığ Barosu’ndan net bir açıklama yapıldı. Açıklamada, projenin amacının aile yapısını korumak ve şiddeti önlemeye yönelik bilimsel temelli bir yaklaşım sunmak olduğu vurgulandı.
Elazığ Barosu’nun açıklamasına göre “Beyaz Ev Projesi”, yalnızca şiddet mağdurlarına değil, aynı zamanda şiddet uygulayan bireylerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik çalışmalar içeren yenilikçi bir model olarak tasarlandı. Proje, şiddet döngüsünü sona erdirmeyi ve bireylerin sağlıklı bir şekilde sosyal yaşama katılımını amaçlıyor.
Baro tarafından yapılan değerlendirmede, kadına yönelik ve aile içi şiddetle mücadelenin yalnızca hukuki destekle sınırlı kalamayacağına dikkat çekilerek, projenin çok yönlü ve bütüncül bir yapıya sahip olduğu ifade edildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı, Fırat Üniversitesi ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü iş birliğiyle sürdürülen proje; uzman rehberliği, gönüllülük ve gizlilik ilkelerine uygun şekilde yürütülüyor. Açıklamada, grup terapilerinin alanında yetkin uzmanlar eşliğinde gerçekleştiği, hiçbir sürecin denetimsiz ya da keyfi şekilde ilerlemediği belirtildi.
Projeye yönelik “mahremiyet ihlali” ya da “keyfi uygulama” gibi iddiaların gerçek dışı olduğu, kamuoyunu yanıltmaya yönelik bu tür söylemlerin hiçbir dayanağının bulunmadığı bildirildi.
Elazığ Barosu, “Beyaz Ev Projesi”nin aile yapısını korumayı hedeflediğini, özellikle şiddet nedeniyle yara almış ailelerin yeniden yapılandırılması noktasında önemli bir rol üstlendiğini kaydetti. Açıklamada, hem mağdurların hem de faillerin yeniden yapılandırılmasına odaklanan bu modelin, toplumsal dönüşüm ve kalıcı çözüm için etkili bir araç olduğu vurgulandı.
Elazığ Barosu, projenin başlangıç aşamasında haksız ve temelsiz eleştirilerin gündeme getirilmesinin hem mağdurları hem de toplumu olumsuz etkilediğini belirtti. Açıklamada, projeye olan desteğin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edilerek, kamuoyundan sağduyulu yaklaşım sergilenmesi istendi.





