Elazığ şehir merkezinde faaliyet gösteren çimento fabrikasının çevresel etkileriyle ilgili tartışmalar sürerken, Elazığ Barosu'ndan konuya ilişkin kapsamlı bir açıklama geldi. Baro Başkanı Avukat Melih Efe, yaptığı değerlendirmede fabrikanın kent dokusu, halk sağlığı ve çevre üzerinde oluşturduğu tehditlere dikkat çekerek, Elazığ Barosu’nun sürecin takipçisi olacağını ve tüm yasal girişimleri kararlılıkla sürdüreceğini belirtti.
Yapılan açıklamada, Anayasa'nın 17. ve 56. maddeleri, 2872 Sayılı Çevre Kanunu ve uluslararası hukuk düzenlemeleri çerçevesinde, sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğunun altı çizildi. Fabrikanın kent merkezinde faaliyet göstermesinin, çağdaş şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatıyla bağdaşmadığı vurgulandı.
Çimento üretiminde ortaya çıkan zararlı gazlar, partiküller ve ağır metallerin halk sağlığını ciddi biçimde tehdit ettiğini belirten Baro, Dünya Sağlık Örgütü’nün bu emisyonları “Grup 1 kanserojen” olarak tanımladığını ve özellikle çocuklarda gelişim sorunlarına yol açabileceğini ifade etti. Açıklamada ayrıca, fabrikanın çevresel etkilerine ilişkin verilerin kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşılmadığı, bağımsız uzmanlarca hazırlanması gereken raporların ise eksik olduğu dile getirildi.
Mevzuatın ağır sanayi tesislerinin yerleşim alanı dışında kurulmasını zorunlu kıldığını hatırlatan Baro Başkanı Efe, bu durumun hem çevre hem de insan hakları açısından ciddi bir ihlal oluşturduğunu belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin benzer davalarda verdiği kararlara atıfta bulunan Baro, idarenin bu konuda yalnızca müdahale etmeme değil, aynı zamanda önleyici ve koruyucu adımlar atma yükümlülüğünün bulunduğunu hatırlattı.
Baro, bu çerçevede;
-
Fabrikanın en geç 12 ay içinde kent dışına taşınmasını,
-
“Kirleten öder” ilkesi doğrultusunda çevresel zararların sorumlularından tazmin edilmesini,
-
Emisyon verilerinin ve sağlık risklerinin bağımsız kurumlar tarafından açıklanmasını,
-
İlgili idarelerin, ulusal ve uluslararası yükümlülükler çerçevesinde derhal harekete geçmesini talep etti.
Elazığ Barosu, halkın sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını savunmak amacıyla bu süreci yalnızca hukuki değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluk olarak gördüğünü ifade ederek tüm vatandaşları dayanışmaya davet etti.





