'' Türk '' kelimesi nadir kelimelerden birisidir . Anlamı yazar sözlüklerde ama yazılanlar tam olarak karşılık gelmez .
"Türk" demek vefa demek ,
"Türk" demek cesaret demek,
"Türk" demek hoşgörü demek,
"Türk" demek kardeşlik demek,
"Türk" demek zor gün dostu demektir.
Saymakla bitmez bu özellikler , öyle her kalpte yeşermez bu anlamlar . Gönülden "Türk" üm diyenler bilir bu anlamları .
Ama birkaç özelliği vardır biz "Türk" lerin . Hassasızdır bazı konularda. Toprağımıza göz dikeni , vatan toprağımıza el uzatanı, bayrağımızı indirmeye çalışanı , vatana ihanet edeni unutmayız asla.
Mesela son yıllarda birileri ayrıştırmaya çalıştı bizleri. Kimisi düştü bu kirli oyunun kucağına, çıktı dağlara özgürlük aradı aklınca.
Sonra barış dediler. Barışalım bitsin bu kavga dediler, kavgayı çıkaranlar. Tamam dedik oturduk masaya. Herşey iyi güzel .
Sonra ne mi oldu ?
"Türk" yine ihanete uğradı. Kazılan hendekler , kıyılan canlar , şehitlerimiz ve dökülen kanımız .
Olsun dedik, söz konusu vatan .
Dertlerini anlatma bahanesiyle girdiler meclisimize . Dertleri dert değilmiş orası ayrı.
Ve daha dün birileri ortaya çıkıp, miting ayağına sözde marşlarını okuyup , " İstanbul " kürdistandır demeye kalkışıyor. Ve bunu yapanın meclisimizde sözde "halk" tarafından seçilmiş , sözde yemin edip o koltuğa oturmuş milletvekili olması cabası.
İçler acısı değil mi ?
Gülmekten başka birşey söylenemez ancak ; olur ya bizim taraftan bir yanıt beklerlerse, yanıt vermiş olmak adına yazıyorum.
Zamanında yedi cihan devletleri bir araya geldi de , yiyecek çorbamız , giyecek çorabımız , atacak mermimiz olmadığı halde vermedik biz o toprağı .
Şimdi o devletler İstanbul' u destursuz ağzına almaktan korkarken bu ne cürret derler adama .
Neyse ben daha fazla anlatmayayım .
Sizin bir tarih kitaplarına bakmanızı, İmralı 'da ki akrabanıza ve ağa babalarınıza sormanızı şiddetle tavsiye ediyorum .
Son olarak yazımı Başbuğ Alparslan Türkeş' in sözleriyle bitirmek istiyorum .
" Ne kürdistanı ulan ! ! ! "