Ne garip bir memlekette yaşıyoruz… Daha birkaç ay önce, seçim atmosferinin tozu dumanı içinde ekran ekran dolaşıp “bu başkan gitmeli” diyenler, bugün aynı ekranlarda onun projelerini anlatıyor, hem de öyle bir heyecanla, öyle bir coşkuyla ki sanırsınız yıllardır bu hizmetlerin müdavimi olmuşlar. İnsan sormadan edemiyor: Ne değişti? Başkan mı birdenbire muhteşem işler yapmaya başladı, yoksa sizin pozisyonlarınız mı değişti?
Dün her taşın altından bir komplo, her belgeden bir skandal çıkaranlar, bugün teknik raporlarla, sözde objektif analizlerle karşımıza çıkıyor. Adeta kamu vicdanının savunucusu kesilmişler. Ne oldu? Hangi lobiye selam duruldu, hangi kapıdan içeri girildi? Ya da en basit haliyle: Menfaat mi değişti?
Bakın, halk artık bu oyunlara kanmıyor. Herkes neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Dün “şeffaflık yok” diye bağıranlar, bugün “şeffaf olalım” diye belgeler servis ediyor. Hem de öyle bir “tarafsızlık” kisvesiyle ki, sanki hiç taraf olmamışlar gibi. Peki o zaman soralım: Dün neredeydiniz? O çok eleştirdiğiniz süreçler yaşanırken niye suskundunuz? Yoksa o zaman sizin için bir karşılığı yok muydu?
Daha da ilginci, dün “usulsüzlük” denilen kalemler, bugün “maliyet analizi” adıyla aklanıyor. Dün yolsuzluk imasıyla gündeme gelen harcamalar, bugün teknik sunumlarla meşrulaştırılıyor. Neymiş efendim, kamuoyu aydınlatılmalıymış! Ne güzel tesadüf, tam da menfaatler örtüşünce aydınlanma başlamış…
Elbette hizmetleri konuşalım, elbette belgeler açıklansın. Ama bu, kişisel hesaplar uğruna değil; gerçekten kamu yararı gözetilerek yapılsın. Bugün savunduğunuzu dün yerden yere vurduysanız, bu halka samimiyetinizi anlatamazsınız. Dün başkanı devirmek için harcadığınız enerjiyi, bugün onu parlatmak için harcıyorsanız, inandırıcılığınız sıfırlanır.
Kaldı ki mesele sadece projeler, ihaleler, kiralamalar da değil. Mesele, ilkeli duruş gösterebilmek. Aynı belgeleri dün “skandal” diye yorumlayanların, bugün “şeffaflık örneği” olarak sunması bu toplumda güven bunalımına yol açıyor. Çünkü mesele teknik detay değil, mesele niyet!
Bir gün başkanı hedef gösterip, ertesi gün o başkanın döneminde yapılanları savunuyorsanız, siz halkın değil; kendi hesabınızın adamısınız demektir. Kusura bakmayın ama bu halk artık hikâyeyle kandırılacak bir halk değil. Saf değiliz, unutmayın.
Sonuç mu? Dün hesap sormak isteyenlerin, bugün hesap verir gibi yapmasına kimse inanmıyor. Gerçekten halk için bir şey yapacaksanız, önce geçmişte söylediklerinizle yüzleşin. Dün dediklerinizle bugün yaptıklarınız arasında bu kadar uçurum varsa, size güven kalmaz. Çünkü bu halk, menfaat değiştikçe yön değiştirenlere karnını çoktan doyurdu.
Menfaat Değişince Rota da Değişiyor
Ersin Çelik (Genel Yayın Yönetmeni)
Yorumlar