Elazığspor, geçtiğimiz hafta Beykoz Anadolu deplasmanında tarihi bir galibiyete imza atarak sahadan 7-0 gibi farklı bir skorla ayrıldı. Bu galibiyet, takımımızın potansiyelini ve azmini bir kez daha ortaya koydu. Ancak hafta içinde TFF 2. Lig’de Bucaspor 1928 karşısında yaşanan 1-0’lık yenilgi, bazı taraftarlarımızın tepkisine yol açtı ve maç sonrasında istenmeyen olaylar yaşandı.

Elazığspor, bazen eksiklerle sahaya çıkıyor, soruşturma ve cezalar nedeniyle oyuncularımızın yokluğu gibi zor durumlarla mücadele ediyor. Bu tür şartlar, takımın her zaman en iyi performansını göstermesini engelleyebilir. Ancak buna rağmen teknik ekibimiz ve oyuncularımız, her maçta galibiyet için ter döküyor, sahada mücadele ediyor ve Elazığ’ı en iyi şekilde temsil ediyor.

Taraftar olarak bizlerin görevi, sadece zafer anlarında değil, yenilgilerde de takımımıza destek olmak olmalı. Elazığspor 10 maç üst üste kaybetse bile, bizler inancımızı kaybetmemeliyiz. Taraftarın güveni ve sevgisi, oyunculara sahada ekstra güç veren en önemli motivasyon kaynağıdır.

Bir maçta alınan yenilgi, Elazığspor’a olan inancımızı gölgelememeli. Bizler, şehrimizin takımı olan Elazığspor’a inanıyoruz ve her koşulda yanlarında olacağız. Unutmayalım ki, büyük takımlar zor zamanlarında taraftarının desteğiyle ayağa kalkar.

Elazığ, kendi takımıyla gurur duymalı, oyuncuların ve teknik ekibin emeğine saygı göstermeli. Her galibiyet bir sevinç, her yenilgi bir ders ve her destek ise Elazığspor’un büyümesine katkıdır. Benim inancım tam; ne olursa olsun Elazığspor’un yanında olacağız ve şehrimizin takımı için her zaman destek vereceğiz.

Elazığspor’a inanıyoruz, Elazığspor’la gurur duyuyoruz.