Alfred Kantorowicz, Hitler'in iktidara gelmesinden sonra toplama kampına gönderilen yüzlerce bilim insanından biriydi. Kampta ölmeyi beklerken mucize gerçekleşti ve serbest bırakıldı. Üstelik ülkeyi terk etmesine izin veriliyordu.
Mucizenin ardında tanımadığı biri vardı: Atatürk
Bilim insanı Philipp Schwartz Nazi iktidarı açıkça Yahudileri hedef almaya başladıktan hemen sonra İsviçre'ye geçerek Alman Bilim Adamları Yardım Birliği'ni örgütledi. Hedefleri, Nazi zulmüne uğrayan bilim insanları kurtarmak ve başka ülkelerde yaşamalarını sağlamaktı...
Fakat Nazilerden çekinen pek çok ülke, Yahudi bilim insanlarına kucak açmaya yanaşmıyordu. Bu sıralarda üniversite reformunu gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip, Schwartz ile bağlantı kurdu ve ülkeye davet etti
Yapılan görüşmelerin ardından 6 Temmuz 1933'te anlaşma imzalandı. Türkiye Yahudi bilim insanlarına kapılarını açmıştı. Anlaşmaya göre tam gün çalışacaklar, dersleri üç yıl içinde Türkçe vermeye hazır hale gelecekler ve gerektiğinde hükümete rapor sunacaklardı. Ülkeye gelen bilim insanlarına hizmetleri karşılığında Türkiye'deki profesör maaşlarına nazaran daha dolgun ücret verilecekti. Türkiye maddi imkanlarını sonuna dek zorlamıştı. Bu sayede hem 150'nin üzerindeki bilim insanı Nazi zulmünden kurtarılıyordu hem de genç cumhuriyet savaşlarda kaybettiği bilim insanlarının yerini dolduruyordu.
Türkiye, o dönemde geri kalmışlıktan henüz kurtulamamıştı. Modern üniversiteler kurulmuş değildi. Ülkemize gelecek bilim insanları sayesinde çağı yakalamayı hedefliyordu. ABD Büyükelçiliği Türkiye'nin hamlesini Washginton'a "Türkiye muazzam paralar harcadı" şeklinde yazdı.
Gelenler arasında kimler yoktu ki;Hans Reichenbach matematiksel mantığın ülkede bilinmesini sağladı. Walther Kranz filoloji, lantince ve yunancayı Türkiye'ye getirdi
Von Aster ile felsefe tarihi dersi ilk kez okutulmaya başlandı.
Albert Eckstein ile birlikte ülkemiz çocuk sağlığı konusunda çağ atladı. Noma salgını iyileştirildi.
Zuckmayer, Gazi Eğitim Enstitüsü müzik bölümünün kurulmasını sağladı. Holzmeister, mimari alanda pek çok katkı sağladı ve TBMM binasının yapımını üstlendi Carl Ebert ve Paul Hindemith klasik müzik, opera ve bale eğitimi başlattı. Konservatuar ve senfoni orkestrasının kuruculuğunu üstlendi.
Dessauer ise Fizik Tedavi Enstitüsü'nün müdürlüğünde harikalar yarattı.
Rudolf Nissen, sadece İstanbul'da değil, ülkenin pek çok yerinde ücretsiz tedaviler gerçekleştirdi.
Erich Frank o kadar ünlü olmuştu ki insanlar İstanbul dışından ona tedavi olmak için şehre geliyordu. "Frank'a götürülür" sloganıyla çalışan aracılar bile ortaya çıkmıştı.
Kimya Enstitüsü'nün başına getirilen Fritz Arndt, görevinin yanında yabancı terimleri Türkçe'ye çevirmeye de başladı. Çözelti, çözünme, tartı, seyreltik ve daha pek çok kelimeyi dilimize kazandırdı. Von Mises, ülkemizde istatistik dersini veren ilk eğitimci oldul gelenler arasında nanoteknolojinin kurucusu ve radarın mucidi olan Von Hippel ve ilerleyen dönemde izafiyet teorisi konusunda Einstein'e büyük yardımları dokunacak olan Finlay Freundlich da vardı. Freundlich geldiğinde astronomi alanında inanılmaz gerideydik,Freundlich, "tüm malzemeler eksikti, literatür yoktu, ancak tüm eksiklikler hükümetin cömert yardımlarıyla giderildi" diyecekti. Tüm bilim insanları bir gecede Türk vatandaşlığına alındı. Durum Nazi yönetimine bildirildi ve vatandaşlar için can güvenliği talep edildi. Nazi yönetimi, Türkiye'nin hamlesi karşısında direnmedi. Tüm bilim insanları ülkeye gelmeye başladı. Fakat üç kişinin durumu riskliydi: Dessaur ve Kessler Nazi takibi altındaydı. Kantorowicz ise toplama kampındaydı. Scwartz, hükümete listeyi sunduğunda Kantorowicz'in durumu o kadar ümitsizdi ki isminin üzeri çiziliydi. Fakat Atatürk "onu bizzat istiyorum" demişti. Bunun üzerine Nazi hükümetiyle irtibata geçildi ve üç isim resmen talep edildi. Naziler talebe karşı sessiz kaldı. Bir süre sonra hükümet ikinci bir talepte daha bulundu. Talebin tonu sertti. Naziler bu defa olumlu cevap verdi ve üç isim ülkemize getirildi. Kantorowicz dünyanın en ünlü diş hekimlerinden biriydi. İlerleyen dönemde İran Şahı'nı bizzat muayene edecekti. Igersheimer göz alanında büyük katkılar yaptı. Türkiye'deki ilk kornea naklini gerçekleştirdi. Görevi bittiğinde toplamda 34 kornea nakli yapmıştı. Ernst Hirsch hukuk ve kütüphane konularında büyük hizmetler gördü. Bruno Taut ile birlikte modern mimari eğitimi başladı.
(Yazının devamı gelecek sayıda)