Şemsettin Yılmaz Yeni
Merve Gündüzgil
Köşe Yazarı
Merve Gündüzgil
 

İLİŞKİLERDE SINIR KOYMA

 Günlük hayatımızda sürekli iletişim halinde ol duğumuz iş, arkadaş ve okul ortamında ne kadar sağlıklı sınırlar koyuyoruz? Kırıldığınız, isteme diğiniz ya da vaktiniz olmadığı halde karşı tarafı kırmamak için rahatsızlığınızı dile getiremediğiniz zamanlar oluyor mu? Bir işe başlamadan önce dostunuza, ailenize ya da arkadaşınıza danış madan işe başlayamıyor musunuz? İnsanların sürekli hayatınıza müdahale etmesine rağmen kendinizi ifade etmekte güçlük yaşıyor ve dur diyemiyor musunuz? Bu ya da buna sorunları yaşıyor olmanız sınırları sağlıklı koyamadığınızın göstergesi olabilir. O halde önce sınır dediğimiz kavramın tam olarak ne anlama geldiğini nerede, nasıl kul lanıldığını biliyor muyuz bunun üzerine düşüne lim. Toplumumuzda sınır koyan kişilerin genellikle kendi isteklerinden ödün vermemesi, kendini değiştirmek yerine karşıdakinin değişme si bekleyen tekrarlayıcı söylem ve davranışlarda bulunan kişiler olduğu algılanmaktadır. Elbette sınır koymaktan kastımız bu değil. Sınır koymak “bir kural veya beklentinin yerine getirilmesi için kullanılan süreç” olarak tanımlanmaktadır. Sınır koyabilen ve tutarlı bir şekilde sınırları koruyan, bireyler yaşam kalitelerini yükseltmekle birlikte daha özgüvenli ve özgür bireyler olarak nitelendi rilmektedir. Sınır koymakta güçlük yaşayan bireyler ise sürekli çekişmeleri olan, ilerleyen süreçlerde psikolojik ve fiziksel olarak da rahatsızlıklar yaşa yabilme ihtimali yüksek bireyler olabileceği yapı lan araştırmalarda görülebilmektedir. Bu sebeple fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak sağlıklı olabil menin önemli bir ayağının da aslında sağlıklı sınır koymaktan geçebildiğini ifade etmek pekte yanlış olmayacaktır. Sınır koymak elbette kolay ve çabuk uy gulanabilir bir süreç değil. Kök ailemizden aldığı mız ya da nesilden nesile geçen doğru bildiğimiz yanlışlarımızda bulunmaktadır. Bazı aile yapıla rında sınırlar o kadar fazla ihlal edilebiliyor ki bu tür ailede büyüyen çocuklar yetişkinlik dönemine geldiğinde bu durumun farkında bile olamıyor ne yazık ki.. Bu durumun önüne kendimizi ve gele cek nesillere duyulan saygı ve sağlıklı sınır koyma ile geçebiliriz. Bu durum aslında sınırların erken yaşlarda başlamasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor Peki Sınır Koyabilmek İçin Ne Yapmalıyız?- Her şeyden önce kendimizi olduğu gibi ka bul etmek; yanlışlarımla doğrularımla, artılarımla eksilerimle, zayıf ya da güçlü yanlarımla kendimi seviyor ve değerli görüyorum diyebilmeliyiz.-Sınır koymakta yaşadığımız problemlere odaklanmak; İnsanlara sınır koyamamamın se bebi onlara hayır diyemem, karşı tarafın sorum luluğunu yüklenmem, kendi sorumluluklarımdan kaçmam, değer görme isteği, onaylanma ihtiyacı mı? Bunun farkına varabilmeli ve bu farkındalıkla yanlış yaptığımız nokta üzerine yoğunlaşabilme liyiz- Kabul edeceğimiz ya da etmeyeceğimiz olay, durum ve davranışlar neler? Bunları belir leyip karşı tarafa açık net ve anlaşılır bir şekilde ifade etmeliyiz.-Karşı tarafın sınırları ihlal etmesi durumunda rahatsızlığımızı açıkça ifade etmenin haklı bir ta lebimiz olduğunun farkında olmalı ve gerekliyse karşı tarafa hatırlatmalıyız. Unutmayın, sizinle ilgisi olmayan bir konu ile ilgili ne kadar iyi niyetli ve düşünceli yak laşmaya çalışırsanız çalışın bu karşı taraftan bir süre sonra sizin zaten yapmak zorunda olduğunuz bir görev olarak görülmeye başlar. Ve bu durum zamanla sizin değersiz hisset menize, özgürlüğünüze ve öz güveninize zarar verir...
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2024 - Perşembe
Merve Gündüzgil

İLİŞKİLERDE SINIR KOYMA

 Günlük hayatımızda sürekli iletişim halinde ol duğumuz iş, arkadaş ve okul ortamında ne kadar sağlıklı sınırlar koyuyoruz? Kırıldığınız, isteme diğiniz ya da vaktiniz olmadığı halde karşı tarafı kırmamak için rahatsızlığınızı dile getiremediğiniz zamanlar oluyor mu? Bir işe başlamadan önce dostunuza, ailenize ya da arkadaşınıza danış madan işe başlayamıyor musunuz? İnsanların sürekli hayatınıza müdahale etmesine rağmen kendinizi ifade etmekte güçlük yaşıyor ve dur diyemiyor musunuz? Bu ya da buna sorunları yaşıyor olmanız sınırları sağlıklı koyamadığınızın göstergesi olabilir. O halde önce sınır dediğimiz kavramın tam olarak ne anlama geldiğini nerede, nasıl kul lanıldığını biliyor muyuz bunun üzerine düşüne lim. Toplumumuzda sınır koyan kişilerin genellikle kendi isteklerinden ödün vermemesi, kendini değiştirmek yerine karşıdakinin değişme si bekleyen tekrarlayıcı söylem ve davranışlarda bulunan kişiler olduğu algılanmaktadır. Elbette sınır koymaktan kastımız bu değil. Sınır koymak “bir kural veya beklentinin yerine getirilmesi için kullanılan süreç” olarak tanımlanmaktadır. Sınır koyabilen ve tutarlı bir şekilde sınırları koruyan, bireyler yaşam kalitelerini yükseltmekle birlikte daha özgüvenli ve özgür bireyler olarak nitelendi rilmektedir. Sınır koymakta güçlük yaşayan bireyler ise sürekli çekişmeleri olan, ilerleyen süreçlerde psikolojik ve fiziksel olarak da rahatsızlıklar yaşa yabilme ihtimali yüksek bireyler olabileceği yapı lan araştırmalarda görülebilmektedir. Bu sebeple fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak sağlıklı olabil menin önemli bir ayağının da aslında sağlıklı sınır koymaktan geçebildiğini ifade etmek pekte yanlış olmayacaktır. Sınır koymak elbette kolay ve çabuk uy gulanabilir bir süreç değil. Kök ailemizden aldığı mız ya da nesilden nesile geçen doğru bildiğimiz yanlışlarımızda bulunmaktadır. Bazı aile yapıla rında sınırlar o kadar fazla ihlal edilebiliyor ki bu tür ailede büyüyen çocuklar yetişkinlik dönemine geldiğinde bu durumun farkında bile olamıyor ne yazık ki.. Bu durumun önüne kendimizi ve gele cek nesillere duyulan saygı ve sağlıklı sınır koyma ile geçebiliriz. Bu durum aslında sınırların erken yaşlarda başlamasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor Peki Sınır Koyabilmek İçin Ne Yapmalıyız?- Her şeyden önce kendimizi olduğu gibi ka bul etmek; yanlışlarımla doğrularımla, artılarımla eksilerimle, zayıf ya da güçlü yanlarımla kendimi seviyor ve değerli görüyorum diyebilmeliyiz.-Sınır koymakta yaşadığımız problemlere odaklanmak; İnsanlara sınır koyamamamın se bebi onlara hayır diyemem, karşı tarafın sorum luluğunu yüklenmem, kendi sorumluluklarımdan kaçmam, değer görme isteği, onaylanma ihtiyacı mı? Bunun farkına varabilmeli ve bu farkındalıkla yanlış yaptığımız nokta üzerine yoğunlaşabilme liyiz- Kabul edeceğimiz ya da etmeyeceğimiz olay, durum ve davranışlar neler? Bunları belir leyip karşı tarafa açık net ve anlaşılır bir şekilde ifade etmeliyiz.-Karşı tarafın sınırları ihlal etmesi durumunda rahatsızlığımızı açıkça ifade etmenin haklı bir ta lebimiz olduğunun farkında olmalı ve gerekliyse karşı tarafa hatırlatmalıyız. Unutmayın, sizinle ilgisi olmayan bir konu ile ilgili ne kadar iyi niyetli ve düşünceli yak laşmaya çalışırsanız çalışın bu karşı taraftan bir süre sonra sizin zaten yapmak zorunda olduğunuz bir görev olarak görülmeye başlar. Ve bu durum zamanla sizin değersiz hisset menize, özgürlüğünüze ve öz güveninize zarar verir...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.