Şemsettin Yılmaz
Altungök Asansör

GÖK: CUMHURBAŞKANININ 50+1 ÇIKIŞI ŞU AN İÇİN SAĞLIKLI DEĞİL

Gündem (Elazığ Bülten) - Elazığ Bülten İnternet Haberciliği | 28.11.2023 - 09:49, Güncelleme: 28.11.2023 - 09:49
 

GÖK: CUMHURBAŞKANININ 50+1 ÇIKIŞI ŞU AN İÇİN SAĞLIKLI DEĞİL

Şimdi sayın cumhurbaşkanının 50+1 çıkışı sağlıklı mı? Hayır, bence sağlıklı değil. Çünkü Türkiye'de 50+1 çıkışının önce manasını açıklamamız lazım. 50+1 çıkışının manası şudur: Türkiye'de %50'nin üzerinde bir kişi alması lazım ki seçimi kazansın. Şu anki seçimlerde olduğu gibi. 50+1 çıkışı olmasın, onun dışında kim fazla oy almışsa, yani ikinci tura kalmasın, en fazla oyu kim almışsa o seçilsin anlayışı bence yanlış bir anlayış. Niye yanlış bir anlayış? Çünkü o zaman sayın cumhurbaşkanını seçenlerin oranı diğerlerine oranla daha az bir miktara düşmüş olacaktır. Düşünün %30 bir oranla birinci sırada oy alan bir kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün. E bugün %50 ile Cumhurbaşkanı olmuş insanlara bile laf yapılıyor bu ülkede. Halen demokrasiyi bu kadar ciddi manada özümsemiş değiliz.

Avukat, Siyasetçi, İş İnsanı İbrahim Gök, son günderdeki CUMHURBAŞKANININ 50+1 ÇIKIŞI, ANAYASA-YARGITAY MAHKEMELERİNİN TARTIŞMALARI VE ANAYASA tartışmaları hakkındaki görüşlerini gazetemize değerlendirdi. SAYIN GÖK, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN 50+1 ÇIKIŞI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR! Türkiye'deki özellikle cumhurbaşkanlığı sisteminde bazı revizyonlara ihtiyaç var mı? Var, doğru. Çünkü anayasanın özellikle sivil anayasa olmaması, bugüne kadar hep böyle bugüne kadar yamalı bohça gibi gelen bir anayasa olması hasebiyle; anayasada bazı değişikliklerin, özellikle ciddi değişikliklerin yapılması lazım. Niye değişikliklerin yapılması lazım? Çünkü halen Türkiye bugüne kadar meclisiyle sivil bir anayasayı yaşayamadı, yapamadı. Çeşitli değerlendirmeler oldu, farklı argümanlar sahaya çıktı ama neticesinde her dönemde, her seçim döneminde yıllardır dikkat ettiyseniz ‘şu anayasayı yapacağız, sivil anayasayı yapacağız’ deyip siyaset meydanlarında çok konuşan ama icraatta bugüne kadar ne yazık ki bir hedefi tutturamayan bir siyasi anlayışı gördük.  CUMHURBAŞKANININ 50+1 ÇIKIŞI SAĞLIKLI DEĞİL Şimdi sayın cumhurbaşkanının 50+1 çıkışı sağlıklı mı? Hayır, bence sağlıklı değil. Çünkü Türkiye'de 50+1 çıkışının önce manasını açıklamamız lazım. 50+1 çıkışının manası şudur: Türkiye'de %50'nin üzerinde bir kişi alması lazım ki seçimi kazansın. Şu anki seçimlerde olduğu gibi. 50+1 çıkışı olmasın, onun dışında kim fazla oy almışsa, yani ikinci tura kalmasın, en fazla oyu kim almışsa o seçilsin anlayışı bence yanlış bir anlayış. Niye yanlış bir anlayış? Çünkü o zaman sayın cumhurbaşkanını seçenlerin oranı diğerlerine oranla daha az bir miktara düşmüş olacaktır. Düşünün %30 bir oranla birinci sırada oy alan bir kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün. E bugün %50 ile Cumhurbaşkanı olmuş insanlara bile laf yapılıyor bu ülkede. Halen demokrasiyi bu kadar ciddi manada özümsemiş değiliz. TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN BİRAZ DAHA OTURMASI LAZIM Ama bu yeni gelişme, bence Türkiye için erken bir gelişme olacaktır. Türkiye'de demokrasinin biraz daha oturması lazım. Yani belki bir 5 yıl sonra bunu konuşabiliriz ama bugün itibariyle 50+1 değerlendirmesi bence sağlıklı değil. Çünkü Türkiye'de insanımız şunu görmek istiyor. Çoğunluğun seçtiği bir insanı başta görmek istiyor. Çoğunlukta ekseri çoğunluktur. Nedir? 50+1'dir. Dolayısıyla yarın ‘%30'la birisi ben iktidar oldum’ dediği an yapacakları veya kamuoyu nezdindeki karşılığı sağlıklı olmayacaktır diye düşünüyorum. Ben 50+1 çıkışına fazla iyi bir gözle bakmıyorum. ANAYASA MAHKEMESİ, YARGITAY ÇEKİŞMESİ VE YENİ BİR ANAYASA YAPILMASI KONUSUNDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR? Türkiye'de öncelikle bazı şeyler konuşuluyor. Arkasından da o konuşulanlar bir zemine çekilmeye çalışılıyor. Bir şeylerin hamlesini yapabilmek adına insanlar ne yapıyor? Önce konuşuyor. Kamuoyu tartışıyor, arkasından o hamleleri siyasetçi arkadaşlar yapıyor. TÜRKİYE’DE SİVİL BİR ANAYASA OLMALI Bugün itibariyle baktığınızda Türkiye'de sivil bir anayasa olmalı mı evet olmalı Sivil anayasanın temel başlıkları neler olmalı bunu konuşabiliriz biz şimdi kendi partimiz açısından da bir sivil anayasa hazırlıyoruz bununla ilgili çeşitli çalışmalar var ama henüz netleşmiş değil çünkü Türkiye'de sivil anayasanın hedefi ne olmalı temel kuralları koymalı muhakkak detaylardan kaçınmak suretiyle kanuna veya meclise bırakmalı bu işi şimdi temel kuralları bırakıyorsunuz. İşte en son Yargıtay anayasa mahkemesi tartışmasında bütün Türkiye yaşadı. Artık kurumları sorgulamaya başlıyorsunuz kurumlarla ilgili değerlendirmeler yapmaya çalışıyorsunuz dolayısıyla halk gerçekten tepki olmayan normal, vatandaşın sivil olarak değerlendirebileceği temel hak ve özgürlükleri felsefesi olarak netleştirmiş, ama onun ötesinde detaylarda boğulmayan bir anayasa istiyor. 35 yıllık bir hukukçu olarak ben de istiyorum. Evet Türkiye'deki anayasa, ne yazık ki bugüne kadar yapılan bütün anayasalar böyle 1924 anayasası tamam sivil bir anayasa olarak çünkü Meclisin yaptığı bir anayasaydı. Ama 1924'ten sonraki bütün anayasalar, 1960-1982 anayasası da böyledir sonraki revizyonlar da böyledir. En son 2010'daki anayasa değişikliği revizyonları konuşuyoruz. Revizyonlarla yani yamalı bohça olarak bugüne kadar gelmiş bir anayasa. Ben 80 anayasasını yaş itibariyle hatırlayan bir insanım. Tamamıyla ile darbe ekibinin yaptığı bir anayasadır. Hatta o anayasayı yapan Profesör Orhan Aldıkaçtı, benim anayasa hocamdı. Yani O’nun söylediği ‘bazı hususlarda bize dayatılanları yapmak zorunda olduğumuz bir anayasa oldu’ diyordu. REVİZYON YAŞAYAN BİR ANAYASANIN SAĞLIKLI OLDUĞU SÖYLENEMEZ Gerçekten sivil dediğimiz, halkın istediği bir anayasa yapılmış mıdır? Hayır yapılmamıştır.  Zaten yapılmış olsa bugüne kadar anayasa neredeyse 2 yılda bir, 3 yılda bir revizyon edildi. En son ciddi revizyonu 2010'da yaşadı. E şimdi bu kadar revizyon yaşayan bir anayasanın sağlıklı olduğunu düşünebilir misiniz, düşünemezsiniz. Artı anayasayı yapan zihniyetin sağlıklı olduğunu düşünebilir misiniz. Düşünemezsiniz. Çünkü hepsi bir şekilde bir yerlerin talimatıyla veya bir yerlerin zorlamasıyla hükümleri ihtiva eden bir düzenleme oldu. TÜRKİYE’DE ŞU ANDA SİVİL BİR ANAYASA İŞBAŞINDA E şimdi Türkiye'de sivil anlayışa geçilebildi mi? Evet sivil anlayışa kısmen geçildi. Yüzde 100 geçildi mi mi? Evet. Yüzde 100 olmazsa da yüzde 70-80 oranda şu an Türkiye'de sivil bir anlayış iş başında. Yani parlamento olarak söylüyorum, artı hükümet olarak söylüyorum. Çünkü milletin seçtiği, yüzde 50+1 ile seçtiği Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanının atadığı bakanlar var. SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANI İLE CUMHURBAŞKANI AYNI OLMAMALI Mesela benim en büyük sıkıntısı olarak gördüğüm en büyük sıkıntı olarak gördüğüm husus şudur:  Siyasi parti genel başkanlığı ile cumhurbaşkanlığı aynı şahıs bünyesinde olmamalı. Bir düşünün bir şapkanız bir partinin genel başkanı, diğer şapkanız bu ülkenin cumhurbaşkanı. SİVİL BİR ANAYASA HAZIRLAMAK CUMHURBAŞKANI VE İKTİDAR PARTİNİN GÖREVİDİR E şimdi muhalefet seni eleştirecek. Nasıl eleştirecek? E şimdi siyasi partinin genel başkanı olarak eleştirecek ama diyorsun ki ‘hop bir dakika ben Sayın Cumhurbaşkanıyım dolayısıyla beni bu şekilde eleştiremezsin’ Böyle bir anlayış olur mu? Olmaz. Netice itibariyle bizimde gördüğümüz çok ciddi eksiklikler ve yanlışlıklar var. Ama bu yanlışları ortadan kaldıracak anlayış ne olacaktır? Geniş tabanlı, bölücü olmayan, geniş tabanlı derken; herkesin bu işe parmağını sokması gerektiğini düşünebilir. Bu yanlış. Türkiye’de ne yazık ki halen Mecliste bile bölücülüğü savunan bir parti var. Bu ülkenin parçalanmasını isteyen parti var. Dolayısıyla bunların katkısı ne olacaktır. Bu partilerin değil de yerel aktörlerin, yani Doğu ve Güneydoğu‘daki sivil toplum örgütlerinin gerçekten, kanaat önderlerinin oluşturacağı ekiplerle sivil anayasa anlayışında bir gelişme yaşanabilir, yaşatılabilir. Netice itibariyle bu ülkeye bir sivil anayasa kazandırmakta, benim kanaatime göre bu şu an iktidardaki Sayın Cumhurbaşkanının ve bu iktidardaki partinin görevidir diye düşünüyorum.
Şimdi sayın cumhurbaşkanının 50+1 çıkışı sağlıklı mı? Hayır, bence sağlıklı değil. Çünkü Türkiye'de 50+1 çıkışının önce manasını açıklamamız lazım. 50+1 çıkışının manası şudur: Türkiye'de %50'nin üzerinde bir kişi alması lazım ki seçimi kazansın. Şu anki seçimlerde olduğu gibi. 50+1 çıkışı olmasın, onun dışında kim fazla oy almışsa, yani ikinci tura kalmasın, en fazla oyu kim almışsa o seçilsin anlayışı bence yanlış bir anlayış. Niye yanlış bir anlayış? Çünkü o zaman sayın cumhurbaşkanını seçenlerin oranı diğerlerine oranla daha az bir miktara düşmüş olacaktır. Düşünün %30 bir oranla birinci sırada oy alan bir kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün. E bugün %50 ile Cumhurbaşkanı olmuş insanlara bile laf yapılıyor bu ülkede. Halen demokrasiyi bu kadar ciddi manada özümsemiş değiliz.

Avukat, Siyasetçi, İş İnsanı İbrahim Gök, son günderdeki CUMHURBAŞKANININ 50+1 ÇIKIŞI, ANAYASA- YARGITAY MAHKEMELERİNİN TARTIŞMALARI VE ANAYASA tartışmaları hakkındaki görüşlerini gazetemize değerlendirdi.

SAYIN GÖK, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN 50+1 ÇIKIŞI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR!

Türkiye'deki özellikle cumhurbaşkanlığı sisteminde bazı revizyonlara ihtiyaç var mı? Var, doğru. Çünkü anayasanın özellikle sivil anayasa olmaması, bugüne kadar hep böyle bugüne kadar yamalı bohça gibi gelen bir anayasa olması hasebiyle; anayasada bazı değişikliklerin, özellikle ciddi değişikliklerin yapılması lazım. Niye değişikliklerin yapılması lazım? Çünkü halen Türkiye bugüne kadar meclisiyle sivil bir anayasayı yaşayamadı, yapamadı. Çeşitli değerlendirmeler oldu, farklı argümanlar sahaya çıktı ama neticesinde her dönemde, her seçim döneminde yıllardır dikkat ettiyseniz ‘şu anayasayı yapacağız, sivil anayasayı yapacağız’ deyip siyaset meydanlarında çok konuşan ama icraatta bugüne kadar ne yazık ki bir hedefi tutturamayan bir siyasi anlayışı gördük. 

CUMHURBAŞKANININ 50+1 ÇIKIŞI SAĞLIKLI DEĞİL

Şimdi sayın cumhurbaşkanının 50+1 çıkışı sağlıklı mı? Hayır, bence sağlıklı değil. Çünkü Türkiye'de 50+1 çıkışının önce manasını açıklamamız lazım. 50+1 çıkışının manası şudur: Türkiye'de %50'nin üzerinde bir kişi alması lazım ki seçimi kazansın. Şu anki seçimlerde olduğu gibi. 50+1 çıkışı olmasın, onun dışında kim fazla oy almışsa, yani ikinci tura kalmasın, en fazla oyu kim almışsa o seçilsin anlayışı bence yanlış bir anlayış. Niye yanlış bir anlayış? Çünkü o zaman sayın cumhurbaşkanını seçenlerin oranı diğerlerine oranla daha az bir miktara düşmüş olacaktır. Düşünün %30 bir oranla birinci sırada oy alan bir kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün. E bugün %50 ile Cumhurbaşkanı olmuş insanlara bile laf yapılıyor bu ülkede. Halen demokrasiyi bu kadar ciddi manada özümsemiş değiliz.

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN BİRAZ DAHA OTURMASI LAZIM

Ama bu yeni gelişme, bence Türkiye için erken bir gelişme olacaktır. Türkiye'de demokrasinin biraz daha oturması lazım. Yani belki bir 5 yıl sonra bunu konuşabiliriz ama bugün itibariyle 50+1 değerlendirmesi bence sağlıklı değil. Çünkü Türkiye'de insanımız şunu görmek istiyor. Çoğunluğun seçtiği bir insanı başta görmek istiyor. Çoğunlukta ekseri çoğunluktur. Nedir? 50+1'dir. Dolayısıyla yarın ‘%30'la birisi ben iktidar oldum’ dediği an yapacakları veya kamuoyu nezdindeki karşılığı sağlıklı olmayacaktır diye düşünüyorum. Ben 50+1 çıkışına fazla iyi bir gözle bakmıyorum.

ANAYASA MAHKEMESİ, YARGITAY ÇEKİŞMESİ VE YENİ BİR ANAYASA YAPILMASI KONUSUNDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR?

Türkiye'de öncelikle bazı şeyler konuşuluyor. Arkasından da o konuşulanlar bir zemine çekilmeye çalışılıyor. Bir şeylerin hamlesini yapabilmek adına insanlar ne yapıyor? Önce konuşuyor. Kamuoyu tartışıyor, arkasından o hamleleri siyasetçi arkadaşlar yapıyor.

TÜRKİYE’DE SİVİL BİR ANAYASA OLMALI

Bugün itibariyle baktığınızda Türkiye'de sivil bir anayasa olmalı mı evet olmalı Sivil anayasanın temel başlıkları neler olmalı bunu konuşabiliriz biz şimdi kendi partimiz açısından da bir sivil anayasa hazırlıyoruz bununla ilgili çeşitli çalışmalar var ama henüz netleşmiş değil çünkü Türkiye'de sivil anayasanın hedefi ne olmalı temel kuralları koymalı muhakkak detaylardan kaçınmak suretiyle kanuna veya meclise bırakmalı bu işi şimdi temel kuralları bırakıyorsunuz.

İşte en son Yargıtay anayasa mahkemesi tartışmasında bütün Türkiye yaşadı. Artık kurumları sorgulamaya başlıyorsunuz kurumlarla ilgili değerlendirmeler yapmaya çalışıyorsunuz dolayısıyla halk gerçekten tepki olmayan normal, vatandaşın sivil olarak değerlendirebileceği temel hak ve özgürlükleri felsefesi olarak netleştirmiş, ama onun ötesinde detaylarda boğulmayan bir anayasa istiyor. 35 yıllık bir hukukçu olarak ben de istiyorum.

Evet Türkiye'deki anayasa, ne yazık ki bugüne kadar yapılan bütün anayasalar böyle 1924 anayasası tamam sivil bir anayasa olarak çünkü Meclisin yaptığı bir anayasaydı. Ama 1924'ten sonraki bütün anayasalar, 1960-1982 anayasası da böyledir sonraki revizyonlar da böyledir. En son 2010'daki anayasa değişikliği revizyonları konuşuyoruz. Revizyonlarla yani yamalı bohça olarak bugüne kadar gelmiş bir anayasa.

Ben 80 anayasasını yaş itibariyle hatırlayan bir insanım. Tamamıyla ile darbe ekibinin yaptığı bir anayasadır. Hatta o anayasayı yapan Profesör Orhan Aldıkaçtı, benim anayasa hocamdı. Yani O’nun söylediği ‘bazı hususlarda bize dayatılanları yapmak zorunda olduğumuz bir anayasa oldu’ diyordu.

REVİZYON YAŞAYAN BİR ANAYASANIN SAĞLIKLI OLDUĞU SÖYLENEMEZ

Gerçekten sivil dediğimiz, halkın istediği bir anayasa yapılmış mıdır? Hayır yapılmamıştır.  Zaten yapılmış olsa bugüne kadar anayasa neredeyse 2 yılda bir, 3 yılda bir revizyon edildi. En son ciddi revizyonu 2010'da yaşadı. E şimdi bu kadar revizyon yaşayan bir anayasanın sağlıklı olduğunu düşünebilir misiniz, düşünemezsiniz. Artı anayasayı yapan zihniyetin sağlıklı olduğunu düşünebilir misiniz. Düşünemezsiniz. Çünkü hepsi bir şekilde bir yerlerin talimatıyla veya bir yerlerin zorlamasıyla hükümleri ihtiva eden bir düzenleme oldu.

TÜRKİYE’DE ŞU ANDA SİVİL BİR ANAYASA İŞBAŞINDA

E şimdi Türkiye'de sivil anlayışa geçilebildi mi? Evet sivil anlayışa kısmen geçildi. Yüzde 100 geçildi mi mi? Evet. Yüzde 100 olmazsa da yüzde 70-80 oranda şu an Türkiye'de sivil bir anlayış iş başında. Yani parlamento olarak söylüyorum, artı hükümet olarak söylüyorum. Çünkü milletin seçtiği, yüzde 50+1 ile seçtiği Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanının atadığı bakanlar var.

SİYASİ PARTİ GENEL BAŞKANI İLE CUMHURBAŞKANI AYNI OLMAMALI

Mesela benim en büyük sıkıntısı olarak gördüğüm en büyük sıkıntı olarak gördüğüm husus şudur:  Siyasi parti genel başkanlığı ile cumhurbaşkanlığı aynı şahıs bünyesinde olmamalı. Bir düşünün bir şapkanız bir partinin genel başkanı, diğer şapkanız bu ülkenin cumhurbaşkanı.

SİVİL BİR ANAYASA HAZIRLAMAK CUMHURBAŞKANI VE İKTİDAR PARTİNİN GÖREVİDİR

E şimdi muhalefet seni eleştirecek. Nasıl eleştirecek? E şimdi siyasi partinin genel başkanı olarak eleştirecek ama diyorsun ki ‘hop bir dakika ben Sayın Cumhurbaşkanıyım dolayısıyla beni bu şekilde eleştiremezsin’ Böyle bir anlayış olur mu? Olmaz. Netice itibariyle bizimde gördüğümüz çok ciddi eksiklikler ve yanlışlıklar var. Ama bu yanlışları ortadan kaldıracak anlayış ne olacaktır? Geniş tabanlı, bölücü olmayan, geniş tabanlı derken; herkesin bu işe parmağını sokması gerektiğini düşünebilir. Bu yanlış. Türkiye’de ne yazık ki halen Mecliste bile bölücülüğü savunan bir parti var. Bu ülkenin parçalanmasını isteyen parti var. Dolayısıyla bunların katkısı ne olacaktır. Bu partilerin değil de yerel aktörlerin, yani Doğu ve Güneydoğu‘daki sivil toplum örgütlerinin gerçekten, kanaat önderlerinin oluşturacağı ekiplerle sivil anayasa anlayışında bir gelişme yaşanabilir, yaşatılabilir. Netice itibariyle bu ülkeye bir sivil anayasa kazandırmakta, benim kanaatime göre bu şu an iktidardaki Sayın Cumhurbaşkanının ve bu iktidardaki partinin görevidir diye düşünüyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.