Şemsettin Yılmaz
Yedi Çınar Okulları

AVUKAT GÖK: “BİZİMKİ SEÇİM İTTİFAKI DEĞİL, SEÇİM İŞBİRLİĞİ”

Siyaset 30.03.2023 - 08:11, Güncelleme: 30.03.2023 - 08:11
 

AVUKAT GÖK: “BİZİMKİ SEÇİM İTTİFAKI DEĞİL, SEÇİM İŞBİRLİĞİ”

Avukat, İş İnsanı, Yeniden Refah Partisi Elazığ Milletvekili Aday Adayı İbrahim Gök, Gazetemize “Millet İttifakının Söylemleri, Kandil ve Millet İttifakı, Altılı Masada Bir Araya Gelen Üst Yönetimlerin Altında Yatan Asıl Neden, Yeniden Refah Partisi ve Cumhur İttifakına Katılma Nedeni, HADEP Bir Türkiye Gerçeği, Yeniden Refah Partisi’nin Kırmızı Çizgileri, Siyasetteki Beklentileri, Yeniden Refah Partisi’nin 30 Maddelik Hususlar, EYT’nin Mimarı Parti, Türkiye’nin Kurtuluşu, Kürecik ve İncirlik Meselesi, Seçim İttifakı mı, Seçim İşbirliği mi?”satır başlıklarından oluşan değerlendirmelerde bulundu.

İŞTE SATIR BAŞLIKLARI VE BİRBİRİNDEN KIYMETLİ DEĞERLENDİRMELERİ MİLLET İTTİFAKININ SÖYLEMLERİ Son Türkiye'nin seçim sathı mahalline girdiği 28. dönem milletvekilliği seçimlerinin gerçekleşeceği 14 Mayıs tarihi itibarıyla Türkiye'de yaşanan hadiseleri, özellikle siyasetteki gelişmeleri çok hızlı olması sebebiyle bazen takip etmekte güçlük çekiyoruz.  Çünkü, siyaset o kadar girift bir hale geldi ki bizim Elazığ’da bir söz var: “At izi İt izine karıştı” şeklinde hiç alakasız partilerin bir araya geldi işte altılı aslında sekizli masa olarak ifade ettiğimiz masadaki birbirine benzemez partilerin hangi düşünceyle, hangi anlayışla, hangi talimatla bir araya geldiğini bizler çözmüştük ama halkımıza yavaş yavaş çözmeye başladı. Çünkü Türkiye'de seçime girerken açıklamalara baktığımızda özellikle millet ittifak etrafında birleşen partilerin açıklamalarına baktığınızda tamamıyla bölücü söylemlerin ön planda olduğu özellikle sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının tamamıyla kandil talimatlıaçıklamalar olduğunu ne yazık ki görmek mümkün en son Pervin Buldan hanımefendi ki HDP eş başkanı olan hanımefendinin Hakkari'deki yaptığı konuşmayı sizler de takip ettiniz. Burada özellikle siyaseti 3 adımdan ibaret olarak ifade edip birinci adımının gerçekleştiği birinci adımında da iktidarı da ele geçireceklerini, 2 nci adımda bölgede özerklik sağlayacaklarını, üçüncü adımda da kandilde terörist elebaşlarının artık siyaseten sahaya inecekleri şeklinde bir çözüm önerisi adı altında aslında hayallerinin gerçekleşmesi adı altındaki ifadelerini görüyoruz.  Daha dün Sırrı Sakık’ın beyanlarına bakıldığında özellikle İYİ Partiden çok kıymetli milletvekili Yavuz Ali Ağaoğlu beyanlarına karşı beyan olarak ifade ettiğinde Türkiye'deki Cumhuriyeti değiştireceklerini, yüz yıldaki idareyi rejimi değiştireceklerini, yeni bir rejimi ortaya koyacakları bu onların ifadesi ki ekranlarda da takip ettiniz. KANDİL VE MİLLET İTTİFAKI Türkiye'nin artık yen dönemde özerk sistemle yönetileceği şeklinde yani üniter yapının tamamiyle ortadan kaldırılacağı bir düşünceden bahsediyor. Bunlar şu an artık açıkça alenen ifade edilen söylemler. Tabi sayın Kılıçdaroğlu'nun ifadesine baktığımızda sayın Kılıçdaroğlu'nun ifadesinde de ne yazık ki bu üniter yapıyı ortadan kaldıracak özerk yapılanma sistemini kabul eden ve bunu açıkça zikreden bunun çalışmalarının yaptığını ifade eden konuşmalara şahit oluyorsunuz ve üstelik bu konuşmalar birer gün arayla yapılıyor. Bu çok önemli bir husus. Kandilin açıklamalarına baktığınızda Millet İttifakının sonuna kadar desteklenmesine dair açıklamalar var. ALTILI MASADA BİR ARAYA GELEN ÜST YÖNETİMLERİN ALTINDA YATAN ASIL NEDEN Şimdi böyle bir siyasi arena da baktığınızda; tabii oraya uyduramadığımız partiler de var. Çünkü tabanı itibariyle böyle bölücülerle ittifak eder mi diye düşündüğünüz partilerde var. Mesela İYİ Parti. Gerçekten tabanı çok kıymetli insanlardan müteşekkil. İşte Elazığ'da biliyorsunuz her biri birbirinden kıymetli arkadaşlarımızın yer aldığı bir parti ama böyle bir partinin yukarıda böyle bir oluşum içerisinde olması masa altından çıkan bir tablo değil aslında. Herkesin çok rahat bildiği bir tablo ve bunu da inkar ediyor olması, inanın sayın Akşener’in partisinin tabanında bunu rahatlıkla anlatamayacağım düşünüyorum. Çünkü netice itibariyle İYİ Parti'nin tabanında milliyetçi, muhafazakâr, ülkesini sever insanların çok yoğun bir şekilde yer aldığını görüyorsunuz. Bir diğer tarafta baktığınızda Saadet Partisinin kıymetli Genel Başkanının da bu işe razı olması tabanında da çok ciddi rahatsızlıkları benim kanaatime göre ortaya çıkaracaktır. Çünkü Saadet Partisi tabanı tamamıyla Milli Görüş çizgisinde yer aldığını iddia eden ve gerçekten birbirinden kaliteli çok ciddi isimlerin yer aldığı bir parti. Şimdi bu iki partinin, ben demokrat partiye falan girmiyorum Cumhuriyet Halk Partisi’nde de var aynı rahatsızlık. Çünkü CHP’de bölücülüğe karşı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün özellikle üniter yapı konusundaki hassasiyetini bilen çok ciddi bir kitle var. Bu kitle de böylesi bir oluşumdan rahatsız. Şimdi bu kadar rahatsız kitlelerin tabanların olduğu partilerin üst yönetimlerinin bir araya geliyor olmasının altında yatan nedeni bizler biliyoruz. Kandilin talimatı, Okyanus ötesinin talimatı, artı özellikle Türkiye’yi  yeniden dizayn etmek isteyen  başka özel örgütler, Amerika, Avrupa’daki özel Türkiye’ye yönelik emelleri olan örgütlerin  dizaynlarını gerçekleştirmek için bir gayret içerisinde olan bu sekizli masanın yarın itibarıyla tabanlarına bunu çok rahat anlatabileceklerini düşünmüyorum. YENİDEN REFAH PARTİSİ VE CUMHUR İTTİFAKI Gelelim Cumhur İttifakı meselesine ve bizim Cumhur İttifakındaki durumumuza. Tabi bu kadar bölücü partilerin desteklediği bir oluşumun Türkiye'ye gerçekten ciddi bir sıkıntı oluşturacağı, Türkiye'nin geleceğine, üniter yapısına, birlik ve beraberliğimize çok ciddi manada sıkıntı oluşturacağını da görmemek mümkün değil. Şimdi sayın Kılıçdaroğlu ne diyor. Diyor ki: “Biz gelir gelmez işte teröristleri serbest bırakacağız.” Bu manada ifadeler. Bir hukukçu olarak biz, o kelimelerin altında neler yattığını çok iyi tahlil ediyoruz. Yine Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri söylerken her birini seçerek söylüyor, özenle söylüyor.  Çok iyi bir ekiple çalışıyor. O’nu takdir ediyorum ama verdiği mesajlar açık ve net hiç böyle kıvran mesajlar değil. Biz gelince teröristleri affedeceğiz, biz gelince bölgeye özerklik tanıyacağız. Biz gelince HADEP’le yapılan pazarlıkla net ortada. Hangi bakanlıkların verileceği, nelerin yapılacağı belli. HADEP BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ Tabi HADEP gerçeği Türkiye’nin bir gerçeği. Bunu kabul ediyoruz. Ama HADEP’in Türkiye'de siyaset yapacaksa, siyasetle terörizmin arasındaki mesafeyi muhafaza etmesi lazım. Yani Kandil’le arasına mesafe koymayan bir HADEP’in Türkiye'de her zaman için hiç kabul edileceğini görmek lazım. Bu böyle bir teşkilat batıda olsa, böyle bir teşkilat Amerika'da olsa çoktan kökünü kazımışlardı. Devletin; özellikle merhamet yapısı, bizim devletimizin sabrı, devletimizin bu husustaki hassasiyetini çok yakından bilen insanlar olarak şunu görüyoruz. Artık bazen bardağı taşıran damlaları yaşatmaması lazım Türkiye'de. Yaşandığında ne olur? Yaşandığında ne yazık ki Türkiye’de bu tür partilerin, terörle alakasını kesmeyen partilerin siyasetin mezarlığında yer alması gerektiğini jşte Anayasa Mahkemesinin bu husustaki çalışmalarını herkes biliyor. Şimdi Cumhur İttifakı böyle bir atmosferde gerçekleşen bir ittifak. Tabi Cumhur ittifakında yer alan partiler konusunda biz hep söylüyoruz. Masa başındakilerle, kasa başındakilerin birbirinden farkı yok. Bunu yine söylüyoruz; ama bir gerçeği de ayırt etmek lazım. Bir tarafta ülken bölünüyor, bir taraftan ülken gidiyor, bir diğer tarafta ülkenin bölünmemesi için oluşan bir ittifak var. YENİDEN REFAH PARTİSİ’NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ Tabi bu ittifak bizim tekrar söylüyorum  kırmızı çizgilerimizi hassasiyetle takip eden bir yapı var mı? Çok ciddi manada çizgilerimizi sağlayacak taahhütleri aldığımız için şu an biz bu ittifaktayız. Geçtiğimiz günlerde sayın genel başkanımızın açıkladığı ittifaka katılmıyoruz söyleminde iki tane handikap karşımıza çıkartılmıştı. Her ne kadar öncelikli olarak kabul ettiklerini ifade etmiş olsalar da sonradan yapılan gelişmelerde açıkça şunu söylediler bize. Dendi ki siz 29 ilde seçime girmeyeceksiniz, bizim adaylarımızı destekleyeceksiniz. Siyasette böyle bir algı olur mu? O zaman götürüp partiyi onlara teslim etmek lazım. İkincisi ve bizim için en önemlisi bizim kırmızıçizgimiz olarak ifade ettiğimiz çizgiler, ne yazık ki AK Parti'nin sözcüsü kıymetli hanımefendi Özlem Zengin'in açıklaması daha sonra halen orada nasıl bakanlık yaptığına inanamadığımız Derya Yanık hanımefendinin söylemlerine baktığınızda bizim otuz maddelik ki biraz sonra ifade edeceğim 30 maddede neler var. 30 maddelik taleplerimizin karşılık bulmadığını gördük ve o nedenle tavrımızı net olarak ortaya koyduk. SİYASETTEN MAKAM, KOLTUK DERDİ GİBİ BİR DERT İÇERESİNDE OLMADIK Bizim açık söylüyorum hiçbir şekilde siyaseten makam, koltuk derdi gibi bir dert içerisinde olmadık. Öyle olsaydık baştan bize kıymetli Genel başkanımıza ta 2018'e teklif edilen bakanlıklar vardı. Şu an ilk görüşmelerde bizlere teklif eden onlarca milletvekilliği, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı vesaire vardı. Bunların hiçbirini kabul etmeksizin tamamıyla bizim hedeflediğimiz, biz Yeniden Büyük Türkiye’nin gerçekleştirilmesi adına gayret içerisinde olan bir siyasi oluşum olduğumuzu ikinci 40 yılın destanını yazmaya çıktığımızı ifade ettik. Bunu söylerken de samimiyetle işte gördüğünüz gibi Türkiye’de iki tane genel kurul yaptık. TÜRKİYE’DE ÜYE SAYISI BAKIMINDAN 5. PARTİ KONUMUNDAYIZ Tüm Türkiye'de 45 Bin, ikincisinde kendi rekorumuzu kırarak 65 Binden ciddi manada bir kongre yaptık. Bu kongrede tabii şu an Türkiye'de üye sayısı itibariyle 5 Parti konumundayız. Bu şunu gösteriyor. Türkiye'de artık yeni dönemde 2023'ten sonraki dönemde Yeniden Refah Partisi’nin net olarak bu ülkenin siyasetinde yer aldığı, yer alacağı ve tek adresi olacağı gerçeğin de ortadan kaldırmamaktadır Şimdi şu an Yeniden Refah Partisi’nin bu ittifaka razı olduğu hususundaki değerlendirmelere gelince; 30 tane madde. Bu maddeler: 1. Üretim, istihdam ve ihracat ekonomisinin uygulanması. 2. Denk bütçe ve milli kaynakların harekete geçirilerek faiz yükünün azaltılması. 3. Enerjide yerli kaynakların kullanılması, yenilenebilir enerji santralleri ile üretim yapılması ve üretimde yerli ara malları ve hammadde kullanılmasının teşvik edilerek dış ticaret açığını düşürülmesi. 4. İlave vergi ve zamlardan kaçınılması. 5. Çiftçi, esnaf ve üreten kuruluşların faiz borçlarının silinmesi, ana paranın faizsiz yapılandırılması 6. Çiftçilere arazi değil üretim desteği verilmesi. 7. Yi modeli ile yapılan yatırımların gözden geçirilmesi ve varsa haksız kazancı ortadan kaldırıcı ve önleyici tedbirlerin alınması. 8. Belediyelerin borçlanmasına ilişkin tedbirlerin alınması ve israfların önlenmesi. 9. Tarımsal kotaların kaldırılması. 10. TBMM'nin Hazine'yi fonlandırmasının önündeki engellerin kaldırılması. 11. Çalışanların ve emeklilerin aylık gelirlerinin yoksulluk sınırından aşağıda olmamasının temin edilmesi. 12. İHA-SİHA'lar, yerli otomobil ve diğer stratejik ürünlerin ve savunma silah ve mühimmatlarının üretiminin desteklenmesi. 13. Din, dil, ırk ve gelir düzeyi ayrımı yapılmadan "herkes için adalet" tesisi edilmesi. 14. Atamalarda adalet, liyakat ve aile bütünlüğünün dikkate alınması. 15. İstanbul Sözleşmesinin iptalinin TBMM'de de oylanması ve uzantısı 6284 sayılı yasanın aile bütünlüğünü bozucu hükümlerinin ayıklanması. 16. 6251 sayılı yasanın gözden geçirilmesi ve sapkınlıkların önlenmesi. 17. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin düzenlemelerden vazgeçilmesi. 18. Fullbright Komisyonu'nun faaliyetlerinin sonlandırılması. 19. DSÖ ile yapılan sözleşmelerin milli çıkarlarımıza uygun hale getirilmesi. 20. Doğu ve güneydoğu bölgelerinde İslam kardeşliği esas alınarak ırkçılığın önlenmesi ve devlet-millet kaynaşmasının sağlanması. 21. D8'in canlandırılması ve d60'ın temellerinin atılması. 22. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kazanılmış haklarından taviz verilmeden daha fazlası için gayret edilmesi. 23. Kudüs ile ilgili kırmızı çizgimizin korunması. 24. Suriyelilerin güvenli şekilde ülkelerine dönüşünün temin edilmesi. 25. Süresiz nafaka konusundaki mağduriyetler giderilmelidir. 26. Milli eğitim müfredatının milli ve manevi değerlerimize uygun hale getirilmesi. 27. Zinanın suç sayılması. 28. Mazottan vergi alınmaması. 29. Gübre fiyatlarına en az % 50 sübvansiyon uygulanması. 30. Engellilerin maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılması. Bunlar bizim 30 madde olarak ortaya koyduğumuz hususlar. Kıymetli Genel Başkanımız da dün ittifak açıklamasını yaparken, özellikle bunların hepsinin kabul edildiğine dair AK Parti'nin Genel sekreteri Fatih Şahin Bey'in ve partimizin kıymetli Genel sekreteri Suat Pamukçu beyefendinin imzalarıyla deklare edilen ve daha sonrada büyük ihtimalle Sayın Cumhurbaşkanı ile de açıklanacak olan böyle bir tablonun kabul edilmiş olması bakın Türkiye'de olmazları olduran bir siyasi oluşuma evirilmeye başladı Elhamdülillah. EYT’NİN MİMARI YENİDEN REFAH PARTİSİ’DİRİ Şimdi bugün Türkiye’de EYT ile ilgili her ne kadar birileri bu işi kendisine yaftalasa da EYT’nin mimarı Yeniden Refah Partisi’dir.  Bunun dışında şu an  Türkiye'de işte emeklilerle ilgili düzenleme yapılıyor. Biz ısrarla Yeniden Refah Partisi parası olarak ne diyoruz? Özürlülerin, engellilerin maaşı asgari ücret seviyesine çekilsin diyoruz. Emeklilerin maaşı en kötü ihtimalle asgari ücret seviyesine çekilsin. Asgari ücretle ilgili düşüncemize biz gelir gelmez diyoruz Allah nasip ederse yüzde 150 otomatikman ilk vereceğimiz zamlardan olacak diyoruz. Şimdi burada baktığımızda daha başka kırmızı çizgilerimiz var. İşte 6284, İstanbul sözleşmesi, 6251. Bunlar şu an Türkiye'nin gerçekten handikapları olarak karşımıza duruyor. Şu an Türkiye'de aile yapısı darmadağın olmuşsa, Türkiye'de aile yapısı gerçekten ortadan kaldırılmışsa işte bu yasal düzenlemelerden dolayı yapılmıştır. Şimdi biz bunları ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Zina tekrar suç sayılsın diyoruz. Çünkü bugün Türkiye’de zinanın suç sayılmadığını, bundan dolayı da ciddi manada sıkıntılar oluştuğunu görüyoruz. İşte Milli eğitimin yeniden milli ve manevi değerleri çekilmesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün muhakkak tekrar eski durumuna gelmesini söylüyoruz. Çünkü şu an Türkiye'deki sağlık sistemini tamamıyla kontrol eden,  mekanize eden bir pozisyonda Dünya Sağlık Örgütü’ne teslim olmuşuz. Biz bu teslimden vazgeçilsin istiyoruz. Bunun ötesinde atamalardaki liyakat ve şeffaflık ön planda olsun diyoruz. Artık betanok ekonomisinden vazgeçilmesini istiyoruz. Ne diyoruz? Üretim, üretim, üretim.  Çiftçiye mazotu yüzde 50 ve hatta imkan olursa bedava verelim diyoruz. Bunları yaparken hedefimiz ne? Hedefimiz yeniden Türkiye’de üretimi arttırmak. Üretimi ön plana çıkartmak. TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU D8 VE OLUŞTURULACAK D60’DA Türkiye'nin şu an yaşadığı en büyük handikap; iki cami arasında kalmış benamaz misali gibiyiz. Bir tarafta Avrupa Birliği, bir tarafta Rusya, bir tarafta NATO derken bizi kıskacı almaya çalışıyorlar. Çünkü Amerika bu işin önderliğini yapıyor. Biz diyoruz ki Türkiye'nin kurtuluşu D8’dir.  D8 bir tarafa de D60’ı da oluşturmak gerektiğini söylüyoruz. Bunları söylerken Türkiye'ye bir hedef çiziyoruz Türkiye’ye bir hedef koyuyoruz. Nedir bu hedefimiz? Türkiye'nin hedefi ortada. Türkiye bölgenin lideri, Türkiye dünyada artık 21 yüzyıl diyoruz ya Türkiye yüzyıla Türkiye yüzyılını oluşturacak bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz bunu yaparken de bağlarla bağlantılarla bunu oluşturamazsınız. Bağımsızlıkla oluşturursunuz. Bugün halen göbek bağından Amerika'daki bilmem nereye bağlıysanız, bugün halen göbek bağından Dünya Sağlık Örgütüne bağımlıysanız, bugün göbek bağından Türkiye'deki üretimi bir yerlere peşkeş çekiyorsanız bunu gerçekleştiremezsiniz. işte biz diyoruz ki tam bağımsız bir Türkiye, lider bir Türkiye, hedefi olan bir Türkiye ve gerçekten yeniden büyük Türkiye hedef istiyoruz şu an ortaya koymak istiyoruz. KÜRECİK VE İNCİRLİK’İ KAPATACAĞIZ İşte bizim şu an ortaya koyduğumuz bu 30 maddelik ön protokol daha bunun arkaları var. Daha Kürecek’in kapatılmasını isteyeceğiz İnşallah. İncirlik’in kapatılması isteyeceğiz.  Çünkü bunların hepsi ülkemiz içerisindeki şer odakları.  Açık söylüyorum bugün Türkiye'de yaşanan ne kadar gayri ahlaki, gayri hukuki yurt dışı bağlantılı işlemler varsa hep bu odaklardan işlem görmektedir. İşte bunların bir adım sonrası budur açık söylüyorum. Ülkemizdeki yaşayan vatandaşlarımıza da acıka deklare ediyorum.  Bunları sağlamak için mücadele ediyoruz. Bunu yolu nedir? Siyasettir. Şimdi biz biraz evvel saydığımız işte millet ittifakını oluşturan partilerin Türkiye'yi getirmek istedikleri hedefleri görünce bizim de ortaya koyduğumuz net hedefler kabul edilince biz Cumhur ittifak ittifakına destek vermeye karar verdik. Hatırlayın daha birkaç gün evvelki imza rakamlarımız ki 100 Bini tamamlamayı düşünüyoruz. Kaldı ki çok rahat tamamlardık.  Bundan bile sırf kendi ikbalinden bile vazgeçmek suretiyle ve kendi listemizle gireceğiz bakın ittifakta girip listelere dahil olmayacağız. Kendi müstakil listemizde kendi adaylarımızla gireceğiz. BİZİMKİ SEÇİM İTTİFAKI DEĞİL, SEÇİM İŞBİRLİĞİ Bu nedir? Bu hiçbir makam istememektir. Bu hiçbir makama talip olmamaktır. Kendi gücümüzle milletimize derdimizi anlatacağız inşallah. Ha ne olacak seçim akşamı bizimki asla seçim ittifakı değil açık söylüyorum seçim işbirliği altını çizerek ifade ediyorum seçim işbirliği. Sonrasında ne olacak? Allah izin verirse biz iktidar olabilecek kadar milletvekili sayısını elde edersek zaten sahada olacağız. Yani Mecliste bu işi  gümbür gümbür yapacağız. Yok o rakamlara ulaşamazsak ta biz Hak bildiğimizi bangır bangır söylemeye devam edeceğiz. Yanlışları yüksek sesle elimizle,  dilimizle mücadeleye devam edeceğiz. Şu an bizim siyasetteki hedef noktamız bu.
Avukat, İş İnsanı, Yeniden Refah Partisi Elazığ Milletvekili Aday Adayı İbrahim Gök, Gazetemize “Millet İttifakının Söylemleri, Kandil ve Millet İttifakı, Altılı Masada Bir Araya Gelen Üst Yönetimlerin Altında Yatan Asıl Neden, Yeniden Refah Partisi ve Cumhur İttifakına Katılma Nedeni, HADEP Bir Türkiye Gerçeği, Yeniden Refah Partisi’nin Kırmızı Çizgileri, Siyasetteki Beklentileri, Yeniden Refah Partisi’nin 30 Maddelik Hususlar, EYT’nin Mimarı Parti, Türkiye’nin Kurtuluşu, Kürecik ve İncirlik Meselesi, Seçim İttifakı mı, Seçim İşbirliği mi?”satır başlıklarından oluşan değerlendirmelerde bulundu.

İŞTE SATIR BAŞLIKLARI VE BİRBİRİNDEN KIYMETLİ DEĞERLENDİRMELERİ

MİLLET İTTİFAKININ SÖYLEMLERİ

Son Türkiye'nin seçim sathı mahalline girdiği 28. dönem milletvekilliği seçimlerinin gerçekleşeceği 14 Mayıs tarihi itibarıyla Türkiye'de yaşanan hadiseleri, özellikle siyasetteki gelişmeleri çok hızlı olması sebebiyle bazen takip etmekte güçlük çekiyoruz.  Çünkü, siyaset o kadar girift bir hale geldi ki bizim Elazığ’da bir söz var: “At izi İt izine karıştı” şeklinde hiç alakasız partilerin bir araya geldi işte altılı aslında sekizli masa olarak ifade ettiğimiz masadaki birbirine benzemez partilerin hangi düşünceyle, hangi anlayışla, hangi talimatla bir araya geldiğini bizler çözmüştük ama halkımıza yavaş yavaş çözmeye başladı.

Çünkü Türkiye'de seçime girerken açıklamalara baktığımızda özellikle millet ittifak etrafında birleşen partilerin açıklamalarına baktığınızda tamamıyla bölücü söylemlerin ön planda olduğu özellikle sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının tamamıyla kandil talimatlıaçıklamalar olduğunu ne yazık ki görmek mümkün en son Pervin Buldan hanımefendi ki HDP eş başkanı olan hanımefendinin Hakkari'deki yaptığı konuşmayı sizler de takip ettiniz. Burada özellikle siyaseti 3 adımdan ibaret olarak ifade edip birinci adımının gerçekleştiği birinci adımında da iktidarı da ele geçireceklerini, 2 nci adımda bölgede özerklik sağlayacaklarını, üçüncü adımda da kandilde terörist elebaşlarının artık siyaseten sahaya inecekleri şeklinde bir çözüm önerisi adı altında aslında hayallerinin gerçekleşmesi adı altındaki ifadelerini görüyoruz.  Daha dün Sırrı Sakık’ın beyanlarına bakıldığında özellikle İYİ Partiden çok kıymetli milletvekili Yavuz Ali Ağaoğlu beyanlarına karşı beyan olarak ifade ettiğinde Türkiye'deki Cumhuriyeti değiştireceklerini, yüz yıldaki idareyi rejimi değiştireceklerini, yeni bir rejimi ortaya koyacakları bu onların ifadesi ki ekranlarda da takip ettiniz.

KANDİL VE MİLLET İTTİFAKI

Türkiye'nin artık yen dönemde özerk sistemle yönetileceği şeklinde yani üniter yapının tamamiyle ortadan kaldırılacağı bir düşünceden bahsediyor. Bunlar şu an artık açıkça alenen ifade edilen söylemler. Tabi sayın Kılıçdaroğlu'nun ifadesine baktığımızda sayın Kılıçdaroğlu'nun ifadesinde de ne yazık ki bu üniter yapıyı ortadan kaldıracak özerk yapılanma sistemini kabul eden ve bunu açıkça zikreden bunun çalışmalarının yaptığını ifade eden konuşmalara şahit oluyorsunuz ve üstelik bu konuşmalar birer gün arayla yapılıyor. Bu çok önemli bir husus. Kandilin açıklamalarına baktığınızda Millet İttifakının sonuna kadar desteklenmesine dair açıklamalar var.

ALTILI MASADA BİR ARAYA GELEN ÜST YÖNETİMLERİN ALTINDA YATAN ASIL NEDEN

Şimdi böyle bir siyasi arena da baktığınızda; tabii oraya uyduramadığımız partiler de var. Çünkü tabanı itibariyle böyle bölücülerle ittifak eder mi diye düşündüğünüz partilerde var. Mesela İYİ Parti. Gerçekten tabanı çok kıymetli insanlardan müteşekkil. İşte Elazığ'da biliyorsunuz her biri birbirinden kıymetli arkadaşlarımızın yer aldığı bir parti ama böyle bir partinin yukarıda böyle bir oluşum içerisinde olması masa altından çıkan bir tablo değil aslında. Herkesin çok rahat bildiği bir tablo ve bunu da inkar ediyor olması, inanın sayın Akşener’in partisinin tabanında bunu rahatlıkla anlatamayacağım düşünüyorum. Çünkü netice itibariyle İYİ Parti'nin tabanında milliyetçi, muhafazakâr, ülkesini sever insanların çok yoğun bir şekilde yer aldığını görüyorsunuz.

Bir diğer tarafta baktığınızda Saadet Partisinin kıymetli Genel Başkanının da bu işe razı olması tabanında da çok ciddi rahatsızlıkları benim kanaatime göre ortaya çıkaracaktır. Çünkü Saadet Partisi tabanı tamamıyla Milli Görüş çizgisinde yer aldığını iddia eden ve gerçekten birbirinden kaliteli çok ciddi isimlerin yer aldığı bir parti.

Şimdi bu iki partinin, ben demokrat partiye falan girmiyorum Cumhuriyet Halk Partisi’nde de var aynı rahatsızlık. Çünkü CHP’de bölücülüğe karşı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün özellikle üniter yapı konusundaki hassasiyetini bilen çok ciddi bir kitle var. Bu kitle de böylesi bir oluşumdan rahatsız. Şimdi bu kadar rahatsız kitlelerin tabanların olduğu partilerin üst yönetimlerinin bir araya geliyor olmasının altında yatan nedeni bizler biliyoruz.

Kandilin talimatı, Okyanus ötesinin talimatı, artı özellikle Türkiye’yi  yeniden dizayn etmek isteyen  başka özel örgütler, Amerika, Avrupa’daki özel Türkiye’ye yönelik emelleri olan örgütlerin  dizaynlarını gerçekleştirmek için bir gayret içerisinde olan bu sekizli masanın yarın itibarıyla tabanlarına bunu çok rahat anlatabileceklerini düşünmüyorum.

YENİDEN REFAH PARTİSİ VE CUMHUR İTTİFAKI

Gelelim Cumhur İttifakı meselesine ve bizim Cumhur İttifakındaki durumumuza. Tabi bu kadar bölücü partilerin desteklediği bir oluşumun Türkiye'ye gerçekten ciddi bir sıkıntı oluşturacağı, Türkiye'nin geleceğine, üniter yapısına, birlik ve beraberliğimize çok ciddi manada sıkıntı oluşturacağını da görmemek mümkün değil.

Şimdi sayın Kılıçdaroğlu ne diyor. Diyor ki: “Biz gelir gelmez işte teröristleri serbest bırakacağız.” Bu manada ifadeler. Bir hukukçu olarak biz, o kelimelerin altında neler yattığını çok iyi tahlil ediyoruz. Yine Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri söylerken her birini seçerek söylüyor, özenle söylüyor.  Çok iyi bir ekiple çalışıyor. O’nu takdir ediyorum ama verdiği mesajlar açık ve net hiç böyle kıvran mesajlar değil. Biz gelince teröristleri affedeceğiz, biz gelince bölgeye özerklik tanıyacağız. Biz gelince HADEP’le yapılan pazarlıkla net ortada. Hangi bakanlıkların verileceği, nelerin yapılacağı belli.

HADEP BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ

Tabi HADEP gerçeği Türkiye’nin bir gerçeği. Bunu kabul ediyoruz. Ama HADEP’in Türkiye'de siyaset yapacaksa, siyasetle terörizmin arasındaki mesafeyi muhafaza etmesi lazım. Yani Kandil’le arasına mesafe koymayan bir HADEP’in Türkiye'de her zaman için hiç kabul edileceğini görmek lazım. Bu böyle bir teşkilat batıda olsa, böyle bir teşkilat Amerika'da olsa çoktan kökünü kazımışlardı.

Devletin; özellikle merhamet yapısı, bizim devletimizin sabrı, devletimizin bu husustaki hassasiyetini çok yakından bilen insanlar olarak şunu görüyoruz. Artık bazen bardağı taşıran damlaları yaşatmaması lazım Türkiye'de. Yaşandığında ne olur? Yaşandığında ne yazık ki Türkiye’de bu tür partilerin, terörle alakasını kesmeyen partilerin siyasetin mezarlığında yer alması gerektiğini jşte Anayasa Mahkemesinin bu husustaki çalışmalarını herkes biliyor.

Şimdi Cumhur İttifakı böyle bir atmosferde gerçekleşen bir ittifak. Tabi Cumhur ittifakında yer alan partiler konusunda biz hep söylüyoruz. Masa başındakilerle, kasa başındakilerin birbirinden farkı yok. Bunu yine söylüyoruz; ama bir gerçeği de ayırt etmek lazım. Bir tarafta ülken bölünüyor, bir taraftan ülken gidiyor, bir diğer tarafta ülkenin bölünmemesi için oluşan bir ittifak var.

YENİDEN REFAH PARTİSİ’NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ

Tabi bu ittifak bizim tekrar söylüyorum  kırmızı çizgilerimizi hassasiyetle takip eden bir yapı var mı? Çok ciddi manada çizgilerimizi sağlayacak taahhütleri aldığımız için şu an biz bu ittifaktayız. Geçtiğimiz günlerde sayın genel başkanımızın açıkladığı ittifaka katılmıyoruz söyleminde iki tane handikap karşımıza çıkartılmıştı. Her ne kadar öncelikli olarak kabul ettiklerini ifade etmiş olsalar da sonradan yapılan gelişmelerde açıkça şunu söylediler bize. Dendi ki siz 29 ilde seçime girmeyeceksiniz, bizim adaylarımızı destekleyeceksiniz. Siyasette böyle bir algı olur mu? O zaman götürüp partiyi onlara teslim etmek lazım.

İkincisi ve bizim için en önemlisi bizim kırmızıçizgimiz olarak ifade ettiğimiz çizgiler, ne yazık ki AK Parti'nin sözcüsü kıymetli hanımefendi Özlem Zengin'in açıklaması daha sonra halen orada nasıl bakanlık yaptığına inanamadığımız Derya Yanık hanımefendinin söylemlerine baktığınızda bizim otuz maddelik ki biraz sonra ifade edeceğim 30 maddede neler var. 30 maddelik taleplerimizin karşılık bulmadığını gördük ve o nedenle tavrımızı net olarak ortaya koyduk.

SİYASETTEN MAKAM, KOLTUK DERDİ GİBİ BİR DERT İÇERESİNDE OLMADIK

Bizim açık söylüyorum hiçbir şekilde siyaseten makam, koltuk derdi gibi bir dert içerisinde olmadık. Öyle olsaydık baştan bize kıymetli Genel başkanımıza ta 2018'e teklif edilen bakanlıklar vardı. Şu an ilk görüşmelerde bizlere teklif eden onlarca milletvekilliği, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı vesaire vardı. Bunların hiçbirini kabul etmeksizin tamamıyla bizim hedeflediğimiz, biz Yeniden Büyük Türkiye’nin gerçekleştirilmesi adına gayret içerisinde olan bir siyasi oluşum olduğumuzu ikinci 40 yılın destanını yazmaya çıktığımızı ifade ettik. Bunu söylerken de samimiyetle işte gördüğünüz gibi Türkiye’de iki tane genel kurul yaptık.

TÜRKİYE’DE ÜYE SAYISI BAKIMINDAN 5. PARTİ KONUMUNDAYIZ

Tüm Türkiye'de 45 Bin, ikincisinde kendi rekorumuzu kırarak 65 Binden ciddi manada bir kongre yaptık. Bu kongrede tabii şu an Türkiye'de üye sayısı itibariyle 5 Parti konumundayız. Bu şunu gösteriyor. Türkiye'de artık yeni dönemde 2023'ten sonraki dönemde Yeniden Refah Partisi’nin net olarak bu ülkenin siyasetinde yer aldığı, yer alacağı ve tek adresi olacağı gerçeğin de ortadan kaldırmamaktadır

Şimdi şu an Yeniden Refah Partisi’nin bu ittifaka razı olduğu hususundaki değerlendirmelere gelince; 30 tane madde. Bu maddeler:

1. Üretim, istihdam ve ihracat ekonomisinin uygulanması.

2. Denk bütçe ve milli kaynakların harekete geçirilerek faiz yükünün azaltılması.

3. Enerjide yerli kaynakların kullanılması, yenilenebilir enerji santralleri ile üretim yapılması ve üretimde yerli ara malları ve hammadde kullanılmasının teşvik edilerek dış ticaret açığını düşürülmesi.

4. İlave vergi ve zamlardan kaçınılması.

5. Çiftçi, esnaf ve üreten kuruluşların faiz borçlarının silinmesi, ana paranın faizsiz yapılandırılması

6. Çiftçilere arazi değil üretim desteği verilmesi.

7. Yi modeli ile yapılan yatırımların gözden geçirilmesi ve varsa haksız kazancı ortadan kaldırıcı ve önleyici tedbirlerin alınması.

8. Belediyelerin borçlanmasına ilişkin tedbirlerin alınması ve israfların önlenmesi.

9. Tarımsal kotaların kaldırılması.

10. TBMM'nin Hazine'yi fonlandırmasının önündeki engellerin kaldırılması.

11. Çalışanların ve emeklilerin aylık gelirlerinin yoksulluk sınırından aşağıda olmamasının temin edilmesi.

12. İHA-SİHA'lar, yerli otomobil ve diğer stratejik ürünlerin ve savunma silah ve mühimmatlarının üretiminin desteklenmesi.

13. Din, dil, ırk ve gelir düzeyi ayrımı yapılmadan "herkes için adalet" tesisi edilmesi.

14. Atamalarda adalet, liyakat ve aile bütünlüğünün dikkate alınması.

15. İstanbul Sözleşmesinin iptalinin TBMM'de de oylanması ve uzantısı 6284 sayılı yasanın aile bütünlüğünü bozucu hükümlerinin ayıklanması.

16. 6251 sayılı yasanın gözden geçirilmesi ve sapkınlıkların önlenmesi.

17. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin düzenlemelerden vazgeçilmesi.

18. Fullbright Komisyonu'nun faaliyetlerinin sonlandırılması.

19. DSÖ ile yapılan sözleşmelerin milli çıkarlarımıza uygun hale getirilmesi.

20. Doğu ve güneydoğu bölgelerinde İslam kardeşliği esas alınarak ırkçılığın önlenmesi ve devlet-millet kaynaşmasının sağlanması.

21. D8'in canlandırılması ve d60'ın temellerinin atılması.

22. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kazanılmış haklarından taviz verilmeden daha fazlası için gayret edilmesi.

23. Kudüs ile ilgili kırmızı çizgimizin korunması.

24. Suriyelilerin güvenli şekilde ülkelerine dönüşünün temin edilmesi.

25. Süresiz nafaka konusundaki mağduriyetler giderilmelidir.

26. Milli eğitim müfredatının milli ve manevi değerlerimize uygun hale getirilmesi.

27. Zinanın suç sayılması.

28. Mazottan vergi alınmaması.

29. Gübre fiyatlarına en az % 50 sübvansiyon uygulanması.

30. Engellilerin maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılması.

Bunlar bizim 30 madde olarak ortaya koyduğumuz hususlar. Kıymetli Genel Başkanımız da dün ittifak açıklamasını yaparken, özellikle bunların hepsinin kabul edildiğine dair AK Parti'nin Genel sekreteri Fatih Şahin Bey'in ve partimizin kıymetli Genel sekreteri Suat Pamukçu beyefendinin imzalarıyla deklare edilen ve daha sonrada büyük ihtimalle Sayın Cumhurbaşkanı ile de açıklanacak olan böyle bir tablonun kabul edilmiş olması bakın Türkiye'de olmazları olduran bir siyasi oluşuma evirilmeye başladı Elhamdülillah.

EYT’NİN MİMARI YENİDEN REFAH PARTİSİ’DİRİ

Şimdi bugün Türkiye’de EYT ile ilgili her ne kadar birileri bu işi kendisine yaftalasa da EYT’nin mimarı Yeniden Refah Partisi’dir.  Bunun dışında şu an  Türkiye'de işte emeklilerle ilgili düzenleme yapılıyor. Biz ısrarla Yeniden Refah Partisi parası olarak ne diyoruz? Özürlülerin, engellilerin maaşı asgari ücret seviyesine çekilsin diyoruz. Emeklilerin maaşı en kötü ihtimalle asgari ücret seviyesine çekilsin. Asgari ücretle ilgili düşüncemize biz gelir gelmez diyoruz Allah nasip ederse yüzde 150 otomatikman ilk vereceğimiz zamlardan olacak diyoruz.

Şimdi burada baktığımızda daha başka kırmızı çizgilerimiz var. İşte 6284, İstanbul sözleşmesi, 6251. Bunlar şu an Türkiye'nin gerçekten handikapları olarak karşımıza duruyor. Şu an Türkiye'de aile yapısı darmadağın olmuşsa, Türkiye'de aile yapısı gerçekten ortadan kaldırılmışsa işte bu yasal düzenlemelerden dolayı yapılmıştır. Şimdi biz bunları ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Zina tekrar suç sayılsın diyoruz. Çünkü bugün Türkiye’de zinanın suç sayılmadığını, bundan dolayı da ciddi manada sıkıntılar oluştuğunu görüyoruz.

İşte Milli eğitimin yeniden milli ve manevi değerleri çekilmesi, Dünya Sağlık Örgütü’nün muhakkak tekrar eski durumuna gelmesini söylüyoruz. Çünkü şu an Türkiye'deki sağlık sistemini tamamıyla kontrol eden,  mekanize eden bir pozisyonda Dünya Sağlık Örgütü’ne teslim olmuşuz. Biz bu teslimden vazgeçilsin istiyoruz. Bunun ötesinde atamalardaki liyakat ve şeffaflık ön planda olsun diyoruz. Artık betanok ekonomisinden vazgeçilmesini istiyoruz. Ne diyoruz? Üretim, üretim, üretim.  Çiftçiye mazotu yüzde 50 ve hatta imkan olursa bedava verelim diyoruz. Bunları yaparken hedefimiz ne? Hedefimiz yeniden Türkiye’de üretimi arttırmak. Üretimi ön plana çıkartmak.

TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU D8 VE OLUŞTURULACAK D60’DA

Türkiye'nin şu an yaşadığı en büyük handikap; iki cami arasında kalmış benamaz misali gibiyiz. Bir tarafta Avrupa Birliği, bir tarafta Rusya, bir tarafta NATO derken bizi kıskacı almaya çalışıyorlar. Çünkü Amerika bu işin önderliğini yapıyor. Biz diyoruz ki Türkiye'nin kurtuluşu D8’dir.  D8 bir tarafa de D60’ı da oluşturmak gerektiğini söylüyoruz.

Bunları söylerken Türkiye'ye bir hedef çiziyoruz Türkiye’ye bir hedef koyuyoruz. Nedir bu hedefimiz? Türkiye'nin hedefi ortada. Türkiye bölgenin lideri, Türkiye dünyada artık 21 yüzyıl diyoruz ya Türkiye yüzyıla Türkiye yüzyılını oluşturacak bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz bunu yaparken de bağlarla bağlantılarla bunu oluşturamazsınız. Bağımsızlıkla oluşturursunuz. Bugün halen göbek bağından Amerika'daki bilmem nereye bağlıysanız, bugün halen göbek bağından Dünya Sağlık Örgütüne bağımlıysanız, bugün göbek bağından Türkiye'deki üretimi bir yerlere peşkeş çekiyorsanız bunu gerçekleştiremezsiniz. işte biz diyoruz ki tam bağımsız bir Türkiye, lider bir Türkiye, hedefi olan bir Türkiye ve gerçekten yeniden büyük Türkiye hedef istiyoruz şu an ortaya koymak istiyoruz.

KÜRECİK VE İNCİRLİK’İ KAPATACAĞIZ

İşte bizim şu an ortaya koyduğumuz bu 30 maddelik ön protokol daha bunun arkaları var. Daha Kürecek’in kapatılmasını isteyeceğiz İnşallah. İncirlik’in kapatılması isteyeceğiz.  Çünkü bunların hepsi ülkemiz içerisindeki şer odakları.  Açık söylüyorum bugün Türkiye'de yaşanan ne kadar gayri ahlaki, gayri hukuki yurt dışı bağlantılı işlemler varsa hep bu odaklardan işlem görmektedir. İşte bunların bir adım sonrası budur açık söylüyorum. Ülkemizdeki yaşayan vatandaşlarımıza da acıka deklare ediyorum.  Bunları sağlamak için mücadele ediyoruz.

Bunu yolu nedir? Siyasettir. Şimdi biz biraz evvel saydığımız işte millet ittifakını oluşturan partilerin Türkiye'yi getirmek istedikleri hedefleri görünce bizim de ortaya koyduğumuz net hedefler kabul edilince biz Cumhur ittifak ittifakına destek vermeye karar verdik.

Hatırlayın daha birkaç gün evvelki imza rakamlarımız ki 100 Bini tamamlamayı düşünüyoruz. Kaldı ki çok rahat tamamlardık.  Bundan bile sırf kendi ikbalinden bile vazgeçmek suretiyle ve kendi listemizle gireceğiz bakın ittifakta girip listelere dahil olmayacağız. Kendi müstakil listemizde kendi adaylarımızla gireceğiz.

BİZİMKİ SEÇİM İTTİFAKI DEĞİL, SEÇİM İŞBİRLİĞİ

Bu nedir? Bu hiçbir makam istememektir. Bu hiçbir makama talip olmamaktır. Kendi gücümüzle milletimize derdimizi anlatacağız inşallah. Ha ne olacak seçim akşamı bizimki asla seçim ittifakı değil açık söylüyorum seçim işbirliği altını çizerek ifade ediyorum seçim işbirliği. Sonrasında ne olacak? Allah izin verirse biz iktidar olabilecek kadar milletvekili sayısını elde edersek zaten sahada olacağız. Yani Mecliste bu işi  gümbür gümbür yapacağız. Yok o rakamlara ulaşamazsak ta biz Hak bildiğimizi bangır bangır söylemeye devam edeceğiz. Yanlışları yüksek sesle elimizle,  dilimizle mücadeleye devam edeceğiz. Şu an bizim siyasetteki hedef noktamız bu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve elazigbulten.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.