Fırat Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caner Feyzi Demir, beyin sisi olarak bilinen nörobilişsel sorunun yaygınlaşan etkilerine dikkat çekti. Beyin sisinin, zihinsel tükenmişlik, konsantrasyon kaybı ve hafıza problemleri ile kendini gösteren bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, bunun sadece bilişsel işlevlerde azalmaya değil, aynı zamanda günlük yaşam kalitesinde düşüşe de yol açtığını söyledi.
Prof. Dr. Demir, beyin sisinin belirtilerini; kafa karışıklığı, dikkat dağınıklığı, öğrenmede gecikme, çoklu görevlerde zorlanma ve doğru kelimeleri bulmada güçlük olarak sıraladı. Bu durumun iş hayatında performans düşüklüğüne, sosyal ilişkilerde aksamalara ve kişisel yaşamda stresin artmasına neden olabileceğini vurguladı.
Beyin sisinin oluşumunda birden fazla faktörün rol oynadığını ifade eden Prof. Dr. Demir, yoğun stres, uyku düzensizlikleri, psikolojik rahatsızlıklar, uzun süre bilgisayar veya telefon ekranına maruz kalma, gebelik ve hormonal değişiklikler, kronik yorgunluk sendromu, Multipl Skleroz (MS), Lupus, kanser tedavileri, menopoz, yaşlanma, beslenme eksiklikleri ve vitamin-mineral dengesizliklerinin etkili olabileceğini söyledi. Ayrıca Covid-19 enfeksiyonunun da bazı bireylerde hafıza sorunları ve zihinsel bulanıklıkla kendini gösterdiğini belirtti.
Tedavi sürecinde hedefin semptomları kontrol altına almak olduğunu dile getiren Prof. Dr. Demir, bilişsel davranışçı terapi, dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, stres yönetimi ve uyku kalitesinin artırılmasının önemli olduğunu vurguladı. Kafein ve alkol tüketiminin sınırlandırılmasının da beyin sisinin azaltılmasına katkı sağladığını ekledi.
Prof. Dr. Demir, beyin sisinin hafife alınmaması gerektiğini belirterek, özellikle yoğun iş temposuna sahip, sürekli ekran karşısında çalışan ve stresli bir yaşam sürdüren kişilerin bu konuda farkındalık geliştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.