Tarihle ilgisi olmayan ve sanırım biraz da gevşek tipler "Nedir bu Arapların ihanet söylemi ya?" paylaşımı yarışına girmişler.
Arapların Türklerden ayrılış sürecini tane tane anlatayım.
Osmanlı farklı ulusları bünyesinde barındırdığı için yapısı gereği imparatorluktur. Devlet zayıflayınca kendi coğrafyaları ile bağlantı kuran uluslar bağımsızlık mücadelesine girdiler ve milli devletlerini kurdular. Bugün Sırp, Yunan, Romanya ve Bulgar bağımsızlık süreçleri konuşulmuyor. Bu uluslar mücadelelerini mertçe verdiler ve bağımsızlıklarını elde ettiler.
Peki neden isyan eden Araplar konuşuluyor? Belirteyim ki devlete bağlı aşiretler de vardı. Ancak Filistinlilerin ekserisi İngiliz taraftarıydı ve işbirlikçisiydi.
Birinci Dünya Savaşı çıktığında Araplar hukuken Osmanlı devletinin vatandaşıydı. Savaşta kendi vatandaşı olduğu devlete karşı düşmanla işbirliği yaparak bağımsızlıklarını elde etmeye çalıştılar. Gerçi onu da başaramadılar. Manda haline geldiler. Bu savaş hukuku açısından da dinsel açıdan da kabul edilebilir bir durum değildir. Hz. Muhammed, Medine Anlaşması'ndan sonra düşmanlarına istihbarat sağladığı gerekçesiyle Yahudi Kureyza kabilesinin erkeklerinin öldürülmesini emretmişti (Kaynak: Sahih-i Buhari). Dini açıdan kendi devletine karşı düşmanla işbirliğinin karşılığı katledilmektir. Arapların vatandaşı olduğu devlete karşı düşmanla işbirliği yaparak cephelerin düşmesini ve hatta savaşın kaybedilmesini sağladığı bu isyan herhangi bir devletin tarihinde yaşansa idi, bu nasıl tanımlanırdı?
Sorun Arapların bağımsızlık mücadelesine girmesi değil (ki ara ara farklı bölgelerde Arap isyanları yaşanıyordu zaten), İslam'ın düşmanı İngilizlerle işbirliği yaparak, İngiliz tüfekleriyle saldırıp İslam'ın bayraktarlığını yapan bir devletin kendi din kardeşi askerini katletmesi sorunudur. Tarihçilerin yazdığına göre Şam hastanesinde yaralı askerlerimiz dahi katledilmiştir. İsteyen Arap isyanını başlatan Şerif Hüseyin’in askerlerimizin öldürülmesi ile ilgili fetvalarını internetten bulabilir.
Arap isyanı Osmanlı İmparatorluğu'nu çökertirken Arapların kendi paylarına da bugün yaşadıkları Ortadoğu cehennemi düştü. İngilizler verdikleri gibi almasını ve Yahudilere vermesini de bildi. Tam burası da bugün yaşanan sorunun kaynağıdır.
Bakın binlerce çocuk, kadın ezcümle siviller öldüğü halde ne Mısır ne Suudi Arabistan, Gazzelilerin orayı terk etmesini istemiyor. Ölümler pahasına o küçük toprağı Araplar adına kaybetmek istemiyorlar. Buna saygı da duyabilirsiniz, öfkelenebilirsiniz de. Bugündeyiz ve geçmişte döşenen taşlar bugünün yolunu belirledi.
Bize sırtımızdan sokulan hançerin bedelini bugün hem Kudüs hem Gazze misliyle ödüyor. Yaşadığımız geniş coğrafyada halkı en huzurla uyuyan ülke yine biziz.