Geçtiğimiz ay Milli İstihbarat Teşkilatı'nın Mossad ajanlarını, Türkiye' de düzenlediği operasyonla yakalaması, Avrupa ve İsrail istihbarat teşkilatlarında soğuk duş etkisi yarattı.
Son dönemlerde gerek siyasilerin suikast söylemleri gerekse, hızla değişen gündem başlıkları bu ajanların topraklarımız üzerindeki niyetlerini gayet açıklar nitelikte.
Ayrıca ele geçirilen ajan sayısının 15 olması literatürdeki faaliyet çeşidi ve kurdukları bağlantı ağının yapısı bakımından, bilgi ve belge istihbaratından öte , bir suikast niyeti taşıdıkları yönünde.
Görülen o ki; Milli İstihbarat Teşkilatı'mızın izlemiş olduğu personel temin ve gelişim politikaları meyvelerini veriyor .
Ve istihbarat dünyasında da kartların yeniden dağıtılmasına sebep oluyoruz .
Özellikle savunma sanayi ve teknoloji alanında ülke olarak geldiğimiz noktadan sonra, istihbarat dünyasında da dünyanın en köklü teşkilatlarından olan Mossad'ın 15 personeline operasyon düzenleyip, masaya yumruğu vurmamız , bütün düzenlerini alt üst etmeye ve onları ciddi mânâ da düşündürmeye yettide arttı bile.
Peki bundan sonra ne olacak ?
Hiç şüphesiz, tüm teşkilatlar Türkiye'nin sokaklarında eskisi gibi gezemeyeceklerini anladılar.
Türkiye'nin de artık masanın baş köşesinde söz sahibi konumda oturacağını bildiklerinden, özellikle Avrupa ve İsrail tarafında bir kriz, panik ve yeni ortaklar arayışı söz konusu.
Bırakalım onlar birbirlerini aramaya devam etsinler.
Her zaman olduğu gibi ''Türk '' yalnızdır.