İlim Cehaleti Alır, Ancak Bazı Alışkanlıklar Kalıcıdır.
‘‘İlim cehaleti alır, ancak bazı alışkanlıklar kalıcıdır. ‘‘ Bu söz ile üniversite hocalarının gençler üzerindeki etkisini ele alırken çarpıcı bir başlangıç noktası olabilir. Çünkü idealde üniversite hocaları, bilgi ve erdemle donatılmış, gençlere ilham veren rehberler olmalıdır. Ne var ki, bazen bu ideal gerçeklikten uzaklaşabilir. Üniversite yılları, gençlerin düşünce yapılarını şekillendiren, dünya görüşlerini genişleten ve mesleki yollarını belirleyen kritik bir dönemdir. Hocaların bu süreçteki rolleri, sadece ders anlatmakla sınırlı kalmamalı, aynı zamanda öğrencilere hayatın çeşitli yönlerinde rehberlik etmeyi de içermelidir. Ancak bazı hocaların, öğrencilere ilham vermek ve onları desteklemek yerine, engelleyici tutumlar sergilediği durumlar maalesef ki yaşanmaktadır. Örneğin, sorgulayan, eleştiren ve farklı düşüncelere açık öğrenciler yerine, ezberci ve itaatkâr öğrencileri tercih eden bir akademik ortam, gençlerin potansiyelini kısıtlar. Bu tür bir yaklaşım, öğrencilerin sadece bilgiyi almakla kalmayıp, aynı zamanda eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine engel olur. Üniversite hocalarının, öğrencileri sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda sosyal ve etik değerlere de önem veren bireyler olarak yetiştirmesi gerekmektedir. Maalesef bazı hocalar, akademik kibrin ve statü bilincinin etkisi altında, öğrencileri küçümseyebilir ve onların fikirlerine değer vermemeyi tercih edebilir. Bu, öğrenciler arasında kendilerini ifade etme korkusu yaratarak, onların yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini baskılar. Üniversite, fikirlerin serbestçe ifade edildiği, bilimsel merakın ve yenilikçi düşüncenin teşvik edildiği bir ortam olmalıdır. Üniversite hocalarının gençlere örnek olması ve onlara rehberlik etmesi, sadece akademik başarıyla sınırlı kalmamalıdır. Eğitimciler, öğrencilere empati, adalet duygusu ve toplumsal sorumluluk gibi değerleri aşılamalıdır. Gerçek bilgelik, bilgi ve erdemin birleşiminden doğar. Hocalar, öğrencilere sadece ders anlatmakla kalmayıp, onlara hayatta karşılaşacakları zorluklarla başa çıkmaları için gerekli araçları da vermeli, böylece gençler sadece iyi bir mesleğe değil, aynı zamanda daha iyi bir topluma katkıda bulunabilecek bireyler haline gelebilir. Üniversite hocalarının gençlere örnek olması beklenirken, bu rolün ağırlığının ve öneminin farkında olmaları gerekmektedir.