Bazen bir şehirde yaşanan bir olay, sadece o günün değil, yılların ihmalini gözler önüne serer. Kovancılar Devlet Hastanesi’nde yaşanan elektrik kesintisi de tam olarak böyle bir olaydır.
Düşünün… 2025 yılındayız. Teknoloji çağındayız. Mars’a uydu gönderiyoruz, yapay zekâ ile hayatı yönetiyoruz ama Elazığ’ın Kovancılar ilçesindeki devlet hastanesinde elektrik kesiliyor ve iddialara göre jeneratör çalışmıyor.
Bu sadece bir elektrik kesintisi değil, bu bir hayat meselesidir.
Hastanede yatan hastaların bazıları oksijen desteğine muhtaç. Hayatları, makinelerin çalışmasına bağlı. O makinelerin çalışması da elektriğe. Elektriğin olmadığı yerde ise o nefes bir anda kesilebiliyor. Ve biz bunu “teknik arıza” diye geçiştirmeye çalışıyoruz.
Hayır. Bu bir teknik arıza değil. Bu apaçık bir ihmaldir. Ve bu ihmalin bedelini en zayıf olanlar ödüyor: yaşlılar, hastalar, çocuklar.
Jeneratör neden devreye girmedi? Bakımı yapılmamış mıydı? Görevli teknisyen orada mıydı? Peki bu sistemlerin düzenli kontrolü kimin sorumluluğundaydı? Bir devlet kurumu olan hastanede bu kadar hayati bir konunun “unutulmuş” olması kabul edilebilir mi?
İşin en acı tarafı şu ki, bu olaydan sonra kimse çıkıp da “sorumluluk benim” demedi. O hastanede olanları anlatan vatandaşlar sosyal medyada isyan ederken, yetkililerden klasik açıklamalar geldi: “İnceleme başlatıldı”, “Soruşturma sürüyor”, “Gereken yapılacaktır.” Ne zamana kadar bu cümelere sığınacağız?
Biz artık sadece açıklama duymak istemiyoruz, sorumluluk üstlenen ve hesap veren bir sistem görmek istiyoruz.
Elazığ halkı, özellikle Kovancılarlılar bu olayı asla unutmayacak. Çünkü orada bir annenin, bir babanın, bir evladın nefesi riske atıldı. Hastaneye güvenip yatan insanlar, göz göre göre ölümle yüz yüze geldi.
Ve bu şehirde yaşayan herkesin aklında tek bir soru kaldı:
“Yarın benim başıma gelse, ne olacak?”
Şimdi yetkililere düşen görev, sadece açıklama yapmak değil; bu olaydan ders çıkarmak, ihmali olan her kimse kamuoyu önünde hesap vermesini sağlamak ve aynı olayın bir daha yaşanmasına asla izin vermemektir.
Çünkü sağlık bir haksa, onu korumak da devlete düşer.
Ve biz buradan sesleniyoruz:
“Jeneratör çalışmadı, peki ya vicdanlar?”