Türkiye genelinde artan hayat pahalılığının vatandaşlar üzerindeki baskıyı her geçen gün artırdığını vurgulayan Erol, bütçe görüşmeleri boyunca ortaya çıkan tablonun bu gerçeğin göz ardı edildiğini açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi. Bütçenin teknik veriler ve mali tablolarla dolu olmasına rağmen, toplumun gerçek gündeminin bu metne yansımadığını savundu.
Erol’un değerlendirmesinde; emeklilerin geçim mücadelesinin, çalışanların artan yaşam maliyetleri karşısındaki zorluklarının, memurların ay sonunu getirme endişesinin ve asgari ücretlilerin temel ihtiyaçlarını karşılama çabasının bütçede karşılık bulmadığına dikkat çekildi. Sosyal beklentilerin ve çözüm bekleyen kesimlerin taleplerinin yok sayıldığını belirten Erol, bütçenin insanı merkeze alan bir anlayıştan uzak olduğunu ifade etti.
Sosyal devlet ilkesini güçlendirmeyen, adil yük paylaşımını gözetmeyen ve vatandaşın sorunlarına somut çözümler sunmayan bir bütçeye destek vermelerinin mümkün olmadığını kaydeden Erol, 2026 yılına toplumun ihtiyaçlarını dışlayan bir mali planlama ile girildiğini belirtti.