Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde ilan edilen ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin barış sürecine yönelik diplomatik katkısının, hem Gazze’de yaşanan insani dramın sona ermesi hem de kalıcı barışın sağlanması açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Erol, Türkiye’nin bu süreçte tarafsız ve adil bir arabulucu olarak öne çıktığını belirtti.
Erol, Cumhuriyet’in dış politika anlayışının temelinde yer alan “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinin bugün de geçerliliğini koruduğunu dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyeti, dış politikasında hamasete ve ideolojik yaklaşımlara yer vermeden, uluslararası hukuk ve insani değerlere dayalı bir diplomasi yürütmektedir. Esas olan, adil arabuluculuk ve kalıcı barışın tesisidir.” dedi.
Milletvekili Erol, kalıcı bir barış ortamı oluşturulabilmesi için uluslararası hukukun temel dayanaklarının dikkate alınması gerektiğini hatırlatarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1967 tarihli 242 sayılı kararına dikkat çekti. Söz konusu karara göre, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesi ve tüm devletlerin tanınan, güvenli sınırlar içinde yaşama hakkının kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
Erol, Gazze’deki ateşkesin yalnızca bölgesel değil, küresel barış açısından da tarihi bir anlam taşıdığını belirtti. Türkiye’nin adil, dengeli ve çözüm odaklı diplomasi anlayışıyla uluslararası toplumda güven tesis ettiğini vurgulayan Erol, “Türkiye’nin arabulucu ve garantör rolü, hem bölgedeki istikrarın sağlanması hem de insanlık onurunun korunması açısından kritik bir görevdir. Kalıcı barışın sağlanması, ancak uluslararası hukuk ve adaletin esas alındığı bir düzenle mümkündür.” ifadelerini kullandı.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Türkiye’nin diplomasi alanındaki etkin duruşunun, barış ve istikrarın yeniden inşasında belirleyici bir rol üstlendiğini belirterek, “Cumhuriyetimizin köklü diplomasi geleneği, bugün de bölge barışının anahtarı olmaya devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.