Elazığ

Erol, Elazığ’da Küresel Isınmanın Etkilerine Dikkat Çekti

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin Elazığ’da somut sonuçlar doğurduğunu belirterek, su yönetimi ve kamu yatırımlarında bilimsel, sürdürülebilir ve şeffaf bir planlama yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin Elazığ üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İklim krizinin artık soyut bir tartışma olmaktan çıktığını belirten Erol, değişen yağış rejimleri, artan kuraklık riski ve azalan su kaynaklarının kent için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Kamu eliyle hayata geçirilen yatırımların kısa vadeli çözümler üretmek yerine uzun vadeli, bilimsel ve sürdürülebilir planlamalarla yapılmasının zorunlu hale geldiğine işaret eden Erol, yanlış projelerin iklim krizinin etkilerini azaltmak yerine daha da derinleştirdiğini ifade etti.

Bu kapsamda Devlet Su İşleri tarafından Elazığ’da inşa edilen Hamza Bey Barajı’nı örnek gösteren Erol, barajın bulunduğu alanın teknik ve jeolojik açıdan sorunlar barındırdığına dikkat çekti. Barajın su tutma kapasitesine ilişkin yaşanan problemlerin, kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığı yönünde ciddi soru işaretleri doğurduğunu belirtti.

Hamza Bey Barajı’nın mevcut durumuna rağmen Tarhana Çayı’ndan su aktarılmasına yönelik çalışmaların gündeme gelmesini eleştiren Erol, bu uygulamanın hem yeni bir israf alanı oluşturduğunu hem de tarımsal sulama açısından riskler barındırdığını kaydetti. Tarhana Çayı’nın Elazığ’ın önemli tarım alanlarını besleyen temel su kaynaklarından biri olduğuna dikkat çekilerek, bu kaynağın barajı beslemek amacıyla kullanılmasının tarımsal üretimi olumsuz etkileyebileceği vurgulandı.

Alınan kararların hangi bilimsel veriler ışığında ve hangi paydaşlarla istişare edilerek belirlendiğinin kamuoyuna açık şekilde ortaya konulması gerektiğini belirten Erol, özellikle çiftçilerin, üreticilerin ve suyu doğrudan kullanan kesimlerin sürece dahil edilmesinin önemine işaret etti.

Yağışların mevsim normallerinin altında seyrettiği bir dönemde Elazığ’ın ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Erol, bir kaynaktan alınan suyun başka bir sorunlu yapıya aktarılmasıyla bu sürecin yönetilemeyeceğini belirtti. Geçici ve günü kurtarmaya yönelik çözümlerin kentin geleceğini riske attığı ifade edildi.

Tarhana Çayı’nda yaşanabilecek olası bir tahribatın tarımsal üretimde büyük kayıplara yol açabileceğini vurgulayan Erol, su kaynaklarının geri dönülmez şekilde zarar görmesi halinde bunun ekonomik ve sosyal sonuçlarının ağır olacağını belirtti.

Açıklamasında şeffaflık vurgusu yapan Erol, küresel ısınmayla mücadelenin bilimsel verilere dayalı, katılımcı ve hesap verebilir bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini kaydetti. Bu çerçevede Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün Hamza Bey Barajı ve Tarhana Çayı ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında kamuoyunu detaylı şekilde bilgilendirmesinin zorunlu olduğu ifade edildi.