Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteğiyle, Ankara Katılımcı Yönetim Derneği (ANKADER) koordinasyonunda hayata geçirilen “Kamera Arkasından Hayata” projesi, depremzede gençlerin hikâyelerini beyaz perdeye taşıdı. Proje kapsamında 11 farklı ilden seçilen 50 genç, yaşadıkları travmaları, umutlarını ve yeniden ayağa kalkış süreçlerini kısa filmler aracılığıyla ifade etme fırsatı buldu.
Altı günlük yoğun medya eğitimi süreci, Elazığ İpekyolu Uluslararası Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. Eğitimlerde gençler, senaryo yazımından kamera kullanımına, kurgu ve post-prodüksiyondan etkili hikâye anlatımına kadar pek çok alanda kapsamlı bir bilgi edindi. Eğitimin ardından her biri kendi hikâyesini anlatan toplam 50 kısa film üretildi.
Projenin finali, 1 Ağustos 2025’te Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda düzenlenen ödül töreniyle taçlandırıldı. Törene ANKADER ve Ankara Kent Konseyi yöneticilerinin yanı sıra medya ve sinema dünyasından isimler ile çok sayıda davetli katıldı.
Elazığlı Gençlerden Anlamlı Bir Başarı
Yarışmaya katılan 50 kısa film arasından Elazığlı gençlerin hazırladığı “Sardunya” filmi, izleyicilerden ve jüri üyelerinden büyük beğeni topladı. Muhammed Halit Uz ve Alihan Er’in yönetmenliğini üstlendiği filmde, senaryo Muhammet Yusuf Kaya ve Muhammed Halit Uz imzası taşıyor. Fatih Yüceulu, Halil Yüceulu, Gizem Nur Bektaş ve Muhammet Yusuf Kaya’nın rol aldığı “Sardunya”, jüri değerlendirmesinde üçüncülük ödülüne layık görüldü.
Organ Bağışı Temasıyla Duygulandırdı
Filmde organ bağışının önemine vurgu yapıldığını belirten senaristlerden Muhammet Yusuf Kaya, şu değerlendirmede bulundu:
“İlhamımızı sardunya çiçeğinin direncinden aldık. Bu filmde, organ bağışının bir hayat kurtarabileceğini, umut olabileceğini göstermek istedik. Gençlere imkân tanındığında ne denli etkileyici işler başarabileceğimizin bir örneğini ortaya koyduk. Başta Elazığ halkına ve sürecin her anında yanımızda olan Elazığ İpekyolu Gençlik Merkezi Tanıtım Medya Koordinatörü Mücahit Baydaş hocamıza teşekkür ederim.”
Projeyle birlikte, gençlerin sesi sinema aracılığıyla duyurulurken; yaşanmışlıkların sanata dönüşmesi, dayanışma ve iyileşme sürecine güçlü bir katkı sundu.