Bir Kadının, Bir Çocuğun Çıkaramadığı Ses Olmak

Son günlerde gerçekleşen , her geçen gün artarak devam eden şiddet olayları kadın, çocuk ve hayvanlar üzerinde bitmek bilmiyor. Bitmeyi geçtik, o kadar farklı senaryolar haline gelmeye başladı ki , ''Bu kadarı da olmaz'' dedirtiyor.

Çünkü toplum olarak artık psikolojik alışma eşiğine dayanmış durumdayız. Öyleki şiddetin , kadına, çoçuğa ve hayvana olması değil , nerde ve ne şekilde , taciz mi tecavüz mü olduğuna bakar olduk .

Oysa ki sayısal verilere bakıldığında toplum olarak eğitim ve öğretim seviyemiz artış gösterdi . Peki , bu artış neden sosyal yaşantımıza , davranışlarımıza ve düşünce yapımıza yansımıyor ? Sorun nerede ?

Sorun bence şu ki ; öğretim kısmında hiçbir problem yok ... Söz konusu not almak olsun yeter ki . Türkçe , matematik ... hepsini öğrendik ve yaptık , lise ,üniversite mezunu da oldu birçoğu.

Peki ya eğitim ?

Eğer bu toplumda hâlâ özellikle kadınlar, çocuklar ve hayvanlar bir yerlerde bir şekilde türlü acımasızlıklara maruz kalıp , ses çıkartmadan , sessizce aramızdan ayrılıyorsa biz eğitilememişiz demektir.

Kaldı ki biz ; Peygamberimiz Hz. Muhammed'den , Rehberimiz Kuran-i Kerimden ve kadınların el üstünde tutulup , devletin en kritik kararlarında önemle fikri alınan Osmanlı Devleti'nden geldik . Biz bunlardan zerre kadar birşey öğrenemediysek emin olun başka hiçbir yer , hiçbir kimse, hiçbir kurum bizi iflâh etmez.

Ne yapabiliriz ?

Hepiniz gibi benimde aklıma gelen tek şey ''Adalet ''. Ama öyle günümüzde ki adalet anlayışıyla değil .

Hz. Ömer' in adalet anlayışla ...

'' İnsanlığın Şerefi Aklıyla , Asaleti Diniyle , Şahsiyeti Ahlakıyladır. ''