Anadolu, Türkiye'nin kalbinde yer alan ve binlerce yıllık tarihiyle derin bir kültürel mirasa ev sahipliği yapan bu topraklar, geçmişten günümüze pek çok medeniyetin izlerini taşır. Hititlerden Frigyalılara, Romalılardan Selçuklulara kadar uzanan zengin geçmişiyle Anadolu, her dönemde farklı uygarlıkların buluşma noktası olmuştur Anadolu'da insan olmak demek, bu zenginliklerin içinde yaşamak demektir.
Doğal güzellikleriyle ünlü Anadolu, dağları, ovaları, nehirleri ve denizleriyle adeta bir doğal mozaik sunar. Bu doğal güzellikler, insanların yaşamlarını doğa ile iç içe sürdürmelerine olanak tanır.
Anadolu'da insan olmak, geçmişten gelen gelenekleri ve görenekleri yaşatmakla birlikte, yeniliklere de açık olmak demektir. Tarımdan sanayiye, el sanatlarından modern yaşamın ritmine kadar çeşitlilik gösteren bir hayat tarzıdır Anadolu. Bu çeşitlilik, Anadolu insanının esnek ve uyumlu karakterini de ortaya koyar. Geleneksel el sanatlarıyla bezeli kilimler, halılar, bakır işlemeler ve seramikler, Anadolu'nun sanat ve kültür zenginliğini yansıtan örneklerdir.
Ancak Anadolu'yu gerçekten Anadolu yapan şey, misafirperver ve sıcakkanlı insanlarıdır. Köylerinden şehirlere, yaylalardan tarım arazilerine kadar her yerde karşılaştığınız bu samimiyet, Anadolu insanının ruhunu yansıtır. İnsanlarının sıcaklığı, yabancıları dahi çabucak ailelerinin bir parçası gibi hissettirir.
Bir Anadolu köyünde sabahın erken saatlerinde kuş sesleri eşliğinde uyanmak, tarlanın bereketini toplamak veya bir şehirde çarşı pazarın hareketliliğine tanıklık etmek, Anadolu'nun her anında insan olmanın farklı yüzleridir. Bu topraklar, sadece yaşamakla kalmaz, yaşadıklarınızı hissetmenizi sağlar.
Anadolu'da insan olmak, özünde birbirine kenetlenmişlik ve dayanışma duygusunu barındıran Anadolu insanının komşuluk ilişkileri güçlüdür, paylaşmak ve birlikte yaşamanın verdiği mutluluk Anadolu insanının var oluşunun bir parçasıdır. Bir düğünde, bayramda veya sıradan bir günde, komşular bir araya gelir, sevinçleri ve sıkıntıları paylaşır. Bu birliktelik duygusu, Anadolu'nun ruhunu oluşturan önemli unsurlardan biridir.
Anadolu'da insan olmak demek, tarihî, kültürel ve doğal zenginliklerle iç içe bir yaşam sürmek demektir. Geçmişiyle barışık, geleceğe umutla bakan ve her gününü birbirinden değerli kılan bir yaşam tarzı sunar. Anadolu insanı, yaşadığı coğrafyanın ruhunu taşır ve bu ruhu her anında hissettirir.