Bir Kadının, Bir Çocuğun Çıkaramadığı Ses Olmak!

Son günlerde gerçekleşen , her geçen gün artarak devam eden şiddet olayları kadın, çocuk ve hayvanlar üzerinde  bitmek bilmiyor. Bitmeyi geçtik,  o kadar farklı senaryolar haline gelmeye başladı ki , ''Bu kadarı da olmaz'' dedirtiyor. 

   Çünkü toplum olarak artık psikolojik alışma eşiğine dayanmış durumdayız. Öyleki şiddetin  , kadına, çoçuğa ve hayvana  olması değil , nerde ve ne şekilde , taciz mi tecavüz mü olduğuna bakar olduk .  

   Oysa ki  sayısal verilere bakıldığında toplum olarak eğitim ve öğretim seviyemiz artış gösterdi .  Peki , bu artış neden sosyal yaşantımıza , davranışlarımıza ve düşünce yapımıza yansımıyor ?  Sorun nerede ?  

    Sorun bence şu ki ; öğretim kısmında hiçbir problem yok ...  Söz konusu not almak olsun yeter ki .  Türkçe , matematik ...  hepsini öğrendik ve yaptık , lise ,üniversite mezunu da oldu birçoğu. 

    Peki ya eğitim ? 
Eğer bu toplumda hâlâ özellikle kadınlar, çocuklar ve hayvanlar bir yerlerde bir şekilde  türlü acımasızlıklara maruz kalıp , ses çıkartmadan , sessizce aramızdan ayrılıyorsa biz eğitilememişiz demektir. 

   Kaldı ki  biz ; Peygamberimiz Hz. Muhammed'den , Rehberimiz Kuran-i Kerimden ve   kadınların el üstünde tutulup , devletin en kritik kararlarında önemle fikri alınan Osmanlı Devleti'nden  geldik . Biz bunlardan zerre kadar birşey öğrenemediysek emin olun başka hiçbir yer , hiçbir kimse, hiçbir kurum  bizi iflâh etmez. 

   Ne yapabiliriz ? 


   Hepiniz gibi benimde aklıma gelen tek şey ''Adalet ''.  Ama öyle günümüzde ki adalet anlayışıyla değil .  

Hz. Ömer' in adalet anlayışla ... 

'' İnsanlığın Şerefi Aklıyla , Asaleti Diniyle , Şahsiyeti Ahlakıyladır. ''