CHP Kadın Kolları’ndan Narin Güran Cinayetine Sert Tepki
CHP Kadın Kolları’ndan Narin Güran Cinayetine Sert Tepki
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamalarının bir parçası olarak, CHP Elazığ İl Kadın Kolları Başkanı Ayten Çekil, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe köyünde vahşice öldürülen Narin Güran hakkında önemli bir açıklamada bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanlığı tarafından Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen basın açıklamalarının bir parçası olarak, CHP Elazığ İl Kadın Kolları Başkanı Ayten Çekil, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe köyünde vahşice öldürülen Narin Güran hakkında önemli bir açıklamada bulundu.
Ayten Çekil, bu acı olayın yalnızca Narin’in değil, aynı zamanda tüm çocukların ve kadınların hak ettiği güvenli yaşam koşullarına duyulan özlemi bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.
Çekil, yaptığı açıklamada, Narin Güran'ın yaşamını kaybetmesine neden olan trajik olayın arkasındaki sosyal ve politik sorumluluğu sert bir dille eleştirirken, yıllardır çocuk istismarına karşı yeterince adım atılmadığını vurguladı. Özellikle son yıllarda artan çocuk cinayetleri ve istismar vakalarına karşı devletin yeterli koruma mekanizmalarını oluşturmadığını belirten Çekil, bu tür olayların cezasız kalmasının toplumda büyük bir infial yarattığını söyledi. Özellikle "Bir kereden bir şey olmaz" veya "Çocuğun rızası var" gibi kabul edilemez ifadelerin, çocuk istismarına karşı duyarsız bir toplum yaratılmasına yol açtığını dile getirdi.
Narin Güran’ın vahşi bir cinayet sonucu hayatını kaybetmesinin ardından toplumun geniş kesimlerinde büyük bir üzüntü ve öfke oluştuğunu hatırlatan Çekil, günlerce süren arayışların sonunda Güran’ın cansız bedenine ulaşıldığını söyledi. Ancak bu süreçte yaşanan ihmallerin, toplumsal vicdanı derinden yaraladığını belirterek, “120 haneli bir köyde, üç savcının bulunduğu bir ortamda Narin’in başına gelenlerin neden günlerce açıklanmadığını ve olayın karanlıkta bırakılmak istendiğini soruyoruz” dedi. Çekil, devletin görevinin halkı ve çocukları korumak olduğunu vurgularken, ihmallerin bir an önce aydınlatılması gerektiğini belirtti.
Ayten Çekil’in konuşmasında dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise kayıp çocuklara ilişkin verilerin yetersizliği ve devletin bu konuda şeffaf bir politika izlememesi oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuğun kaybolduğunu açıkladığını, ancak bu verilerin son sekiz yıldır paylaşılmadığını ifade etti. Çekil, Türkiye’de kaybolan çocukların sayısının sır gibi saklandığını ve bu duruma sessiz kalınmasının toplumsal bir utanç olduğunu söyledi. Ayrıca 2023 yılında yalnızca çocuk istismarı nedeniyle yargıya taşınan dosya sayısının 66 bin olduğunu vurgulayarak, devletin bu konuda daha etkin bir politika izlemesi gerektiğini belirtti.
Çocuk istismarlarının ve cinayetlerinin cezasız kalmasının toplumda büyük bir güvensizlik yarattığını dile getiren Çekil, 2023 yılında Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre 31 bin 216 çocuk istismarı davası açıldığını ve bu sayının, ülke genelinde çocukların ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu gösterdiğini ifade etti. Bu tür davaların hızla sonuçlanması ve faillerin en ağır cezaları alması gerektiğini savunan Çekil, devletin çocukları korumak için gerekli hukuki düzenlemeleri eksiksiz bir şekilde uygulamak zorunda olduğunu vurguladı.
Ayten Çekil ayrıca, Narin Güran gibi birçok çocuğun istismar ve cinayet vakalarında hayatlarını kaybettiğini, bu durumun yıllardır değişmeyen bir toplumsal sorun haline geldiğini söyledi. Son dönemde Tekirdağ'da yaşanan Sıla bebek olayına da değinen Çekil, iki yaşındaki bir çocuğun öz annesinden şiddet görmesi, üvey babası ve komşu çocuklarının istismarı sonucunda hastaneye kaldırılmasının toplumun vicdanında derin yaralar açtığını belirtti. Bu tür olayların yalnızca birer vaka olmadığını, arkasında yatan sistemsel sorunların düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Çocuk istismarı ve cinayetlerinin, tıpkı kadın cinayetlerinde olduğu gibi, politik bir boyutu olduğuna dikkat çeken Ayten Çekil, bu tür olayların, aileyi ve cinsiyetçi tahakkümü kutsayan bir sistemin ürünü olduğunu söyledi. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunun hedef alınarak kadınların ve çocukların haklarının ihlal edilmesine izin verilmemesi gerektiğini belirten Çekil, bu mücadelenin sonuna kadar süreceğini ifade etti.
Son olarak CHP Kadın Kolları’nın Narin Güran ve benzeri olayların takipçisi olacağını belirten Çekil, bu davaların Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya’nın önderliğinde yakından izleneceğini ve adaletin sağlanması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı. Ayrıca CHP’nin iktidara geldiğinde İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar yürürlüğe sokacağını ve 6284 sayılı kanunu gerektiği gibi uygulayacağını taahhüt etti.
Çekil’in açıklaması, toplumda büyük yankı uyandıran çocuk istismarları ve cinayetlerine karşı farkındalık yaratma amacı taşırken, bu olayların son bulması için daha fazla toplumsal baskı gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.